ويكيبيديا

    "على وجه التحديد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Kesinlikle
        
    • özellikle
        
    • Aynen öyle
        
    • tam
        
    • kesin olarak
        
    Ve özellikle, bir yazar olmak bile Kesinlikle istemiyordum. TED وفجأة لم أرغب حتى في أن أكون كاتبة على وجه التحديد.
    Evet Gustav, Kesinlikle reddediyorum. Open Subtitles نعم، يا غوستاف، هذا هو على وجه التحديد ما أنكره
    Sanki ona acımamız için tasarlanmış bir plan. özellikle de senin. Open Subtitles يبدو تقريبا انه مصمم لتوليد التعاطف على وجه التحديد معك أنت.
    - Bir reklam ödülü kazanmalı demiyorum ama özellikle elma odaklı reklamlar için bir ödüle aday olabilir elbette. Open Subtitles أنا لا أقول بأن عليه أن يفوز بجائزة الإعلانات.. ولكنه من المؤكد بأنهُ سيُرشّح لإعلانات التفاح على وجه التحديد.
    Aynen öyle. Open Subtitles على وجه التحديد.
    Başka taramalara daha ihtiyacımız var, beynini tam haritasını çıkarmak için. Open Subtitles نحن بحاجة لعمليّة فحص أخرى على وجه التحديد ، خريطة دماغك
    Şey, yani, kesin olarak bana söylemediler ama onlar burada değiller ve onlar yokken de ben burada kalıyorum. Open Subtitles حسنا ، أعني لم يقولو لي على وجه التحديد ، لكنهم بعيدون ، وهذا ما أفعله عندما يكونو بعيدين
    Bense tam tersine, gayri resmi unvanımı çok seviyorum çünkü onu Kesinlikle hak ettim. Open Subtitles ولكنّي أنا، على الجانب الأخر، أحبّ كنيتي غير الرسميّة لأنّي على وجه التحديد الذي فزت بها
    Kesinlikle onların kutu olduğunu biliyorum çünkü kutular ısındığında, genleşirler, ve genleştiklerinde de, patlarlar, ve o tren Bellevue'daki bir doğum suiti gibi görünüyor. Open Subtitles أنا أعرف على وجه التحديد أنها كانت صناديق لأن الصناديق عندما تسخن فإنها تتوسع وعندما تتوسع تنفجر
    Opioidlerin durumunda, çoğu zaman Kesinlikle hastanı uyuşturucudan vazgeçirmek değil, onları daha uzun süre etki altında tutan diğer opioidlere transfer ediyorlar: bakım tedavisi için metadon ya da buprenorfin. TED في حالة المسكنات الأفيونية، فهذا غالباً يشمل على وجه التحديد عدم فطم المريض عن الدواء، بل إعطائهم مسكنات أفيونية آمنه وأطول فعالية: كالميثادون أو البوبرينورفين للاستمرار على العلاج.
    - Kesinlikle. Öyleyse daha çok kişi davet etmeliyiz. Open Subtitles - على وجه التحديد ثم يجب أن ندعو المزيد من الناس
    Müvekkilim Kesinlikle söylemememi istedi. Open Subtitles موكلي على وجه التحديد أمرني أن لا أقول
    Bu durumu özellikle mobilde gözlemleyebilirsiniz. TED وترون هذا في أجهزتكم المحمولة على وجه التحديد.
    Kanye bana özellikle Tanrı olmak istediğini söylemedi. TED لم يخبرني كاني على وجه التحديد بأنه رغب أن يكون إلهً؟
    Diş doktorları, optometristler, psikologlar ve belki de özellikle veterinerlere karşı... TED أتحدث عن أطباء الأسنان والمتخصصين في البصر و علم النفس، ولكن ربما أطباء الحيوانات على وجه التحديد.
    Kanımca bu teknolojinin klinik uygulamalarını, özellikle yetişkinlerde önümüzdeki 10 yıl içerisinde göreceğiz. TED أعتقد أننا سنشهد تطبيقات طبية لهذه التقنية لدى البالغين على وجه التحديد في غضون السنوات العشر المقبلة.
    Aynen öyle. Open Subtitles على وجه التحديد.
    Evet, Aynen öyle. Open Subtitles على وجه التحديد.
    İşte tam olarak bu sebepten dolayı araştırmaya devam etmeliyiz. Open Subtitles ولهذا على وجه التحديد, لماذا نحن بحاجة إلى مواصلة التحقيق
    İşte 10 yıl sonra... Aslında tam olarak 12 yıl sonra buradaydım. Open Subtitles بعيداً كنتُ، وبعد عشر أعوام بل اثني عشر عاماً على وجه التحديد..
    kesin olarak restoranın isminden bahsetmiyor. Lokasyonu da belirsiz gibi. Open Subtitles حسناً ، مثل ، أنه لا يذكر على وجه التحديد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد