Sopayı elinde sallarsın Eğlenmek için öğrencilere vurursun | Open Subtitles | ضرب العصا على يده كضرب الطلاب من أجل المتعة |
Hikâyenin sonunda elinde bir bıçak ve kollarında karısını cesediyle bir inci dağının üzerinde oturuyor. | Open Subtitles | وفى نهاية القصة ، يجلس على جبل من اللألىء وفى يده سكين غارقة فى الدم وزوجته على يده |
O yüzden eline geğirdiğinde patlayacak şekilde tetiklenmiş başka bir bomba daha yerleştirdim. | Open Subtitles | أعلم، ولذلك زرعتُ قُنبلة أخرى مُعدّة لتنفجر في كل مرة يتجشأ على يده |
Şimdi onu geri koyup, bir kağıt parçasını tutacak. Elindeki ve bileğindeki tüm serbestlik derecelerini kullanarak çevirip, okuyacak. | TED | الان سيضع ذلك اسفل، ويلتقط قطعة ورق، يدور كل درجات الخلوص الموجودة على يده ومعصمه، ويقرأها. |
Her gün, bu sınırın ötesinde bizzat onun veya adamları tarafından insanlar kaçırılıp öldürülüyor. | Open Subtitles | كل يوم عبر تلك الحدود، ثمة أناس تُختطف أو تُقتل على يده أو بمباركته. |
Elinin üstünde bu damgayı taşıyan manyaktır. | Open Subtitles | أياً من يحمل هذا الختم على يده فهو مجنون |
- Warren sağlaktı, bu yüzden yara kocanızın sol kolunda olmalı. | Open Subtitles | كان وارن يعتمد على يده االيمنى؟ لذا لابد أن يكون الجرح على ذراع زوجك اليسرى |
Hikayenin sonunda adam bir inci dağında elinde kanlı bir bıçakla karısının ölüsünü kollarında tutarken görünüyor. | Open Subtitles | وفى نهاية القصة ، يجلس على جبل من اللألىء وفى يده سكين غارقة فى الدم وزوجته على يده |
Ayrıca elinde kondom yağı ve sperm öldürücü izleri buldum. | Open Subtitles | لقد عثرتُ أيضاً على مزيت للواقي و مرهم مضاد على يده |
Sol elinde bulduğum şey dışında. | Open Subtitles | حسناً , باستثناء ما هو على يده الأيسر هناك |
Yedek eline, yeniden canlanma enerjisinin tamamını boşalttı. Ele dokundum, kabına sığmadı ve enerjisi bana yüklendi. | Open Subtitles | لقد سكب طاقته التجديدية على يده الإضافية لمستُ اليد، فخُلق عن طريق ذلك |
Bu iki parmağı bükersin ve eline vurursun. | Open Subtitles | .. تكسرين هذين الإصبعين وتصفعينه على يده |
eline kanını bulaştırdıysa, parmağını da çakıya değdirmiştir tabii. | Open Subtitles | إذا كان من المنطق أنها سكبت الدماء على يده فقد وضعت بصماته على السكين |
Sigorta şirketi otopsi yapılmasını istiyor, sağ Elindeki bu dövme düzenini not düşüyorlar. | Open Subtitles | شركة التأمين تحتاج لتشريح الجثة لقد لاحظو هذا النمط على يده اليمنى |
Elindeki işaretten tanınabilen bilinmeyen bir adamı. | Open Subtitles | مرتزقٌ مجهول الهويّة يمكن التعرّف عليه عبر وسم على يده |
Evet ve sağ Elindeki kalıntı miktarına bakılırsa Bodeen silahını çok kısa süre önce ateşlemiş. | Open Subtitles | أجل,و استنادًا إلى كميه البارود على يده اليمنى فإن بودين قام بإطلاق النار من مسدسه مؤخرًا. |
Her gün, bu sınırın ötesinde bizzat onun veya adamları tarafından insanlar kaçırılıp öldürülüyor. | Open Subtitles | كل يوم عبر تلك الحدود، ثمة أناس تُختطف أو تُقتل على يده أو بمباركته. |
Elinin üstünde bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيء ما على يده |
Sağ kolunda kırmızı doğum izi var. Dirseğinin hemen altında. | Open Subtitles | كانت لديه وحمة حمراء على يده اليمنى تحت كوعه |