ويكيبيديا

    "عليكِ البقاء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kalmalısın
        
    • kalmak zorunda
        
    • kalman gerekiyor
        
    • kalmalısınız
        
    • Sen kalmalı
        
    • kalman gerek
        
    • kalacaksın
        
    • kalmana gerek
        
    • kalmak zorundasınız
        
    ve şehir dışında kalmalısın, Sam. Open Subtitles سيكون عليكِ البقاء بعيدا عن المدينة يا سام
    Ama güvende olmak için o odada kalmalısın. Open Subtitles ولكن عليكِ البقاء بداخل هذه الغرفة لتكوني بأمان
    Belki bugün aşağıda uyumak istersin diye düşündüm, burada yalnız başına kalmak zorunda değilsin. Open Subtitles كنت أفكر أن تنامي بالأسفل الليلة وليس عليكِ البقاء هنا وحدك
    Yüksek sesler duysan, yada korksan bile, burada kalman gerekiyor. Open Subtitles حتى لو سمعتِ ضجيجاً عالياً أو خفتِ , عليكِ البقاء هنا
    Yatakta kalmalısınız. Dikişlerin attı. Sırt üstü uzan. Open Subtitles بل عليكِ البقاء بالفراش لقد حللتِ قطبة، ارقدي للخلف
    - Olmaz. Sen kalmalı ve aşirete liderlik etmelisin. Open Subtitles عليكِ البقاء وتولى قيادة العشيرة
    Burada kalman gerek ve dinlenmen gerek anladın mı, tamam mı? Open Subtitles ينبغي عليكِ البقاء هنا والإستراحة هل تفهمين ؟
    Yatakta kalmalısın. Kalkarsan ateşlenebilirsin. Open Subtitles عليكِ البقاء في الفراش إذا نهضتِ فقد تصابين بحمى
    Bence burada kalmalısın. Final sınavlarına konsantre olmalısın. Open Subtitles أعتقد أن عليكِ البقاء هنا، والتركيز على امتحاناتكِ الختامية
    kalmalısın ve, bu çocuklara göz kulak olmalısın. Open Subtitles يجب عليكِ البقاء ورعاية هؤلاء الأطفال
    Holly, bence kalmalısın. Tabi. Open Subtitles أظن بأنه يجب عليكِ البقاء هولي
    Burada kalmak zorunda olduğun için üzgünüm. Neden? Open Subtitles مُتأسفة،مُتاسفة عليكِ البقاء هُنا
    Yok, burada kalmak zorunda değilsindir belki de demek istedim. Open Subtitles .لا,أعني أنه لربما ليس عليكِ البقاء هنا
    Kötü bir manzara olacak Constance. kalmak zorunda değilsin. Open Subtitles لن يكون هذا جميلاً, "كونستنس" ليس عليكِ البقاء.
    Bak, Kylie, kendine veya başkasına tehlike arz etmediğini kanıtlayamadığımız sürece şimdilik burada kalman gerekiyor, tamam mı? Open Subtitles انظري كايلي, حتى تثبتي أن حياتك معرضة للخطر أو حياة شخص آخر, سيكون عليكِ البقاء هنا في الوقت الحالي, حسناً؟
    Cezanın kalanını çekmek için New York'ta kalman gerekiyor, değil mi? Open Subtitles عليكِ البقاء في نيويورك لقضاء مدتك صحيح؟
    Bunları başarana kadar, ölü kalman gerekiyor. Open Subtitles وحتى يحدث كل هذا عليكِ البقاء ميتة
    - Hekim hasta olduğunuzu söyledi. - Bir hafta yatakta kalmalısınız. Open Subtitles يقول الدكتور بأنكِ مريضة - يجب عليكِ البقاء في فراشكِ لمدة اسبوع -
    Hanımefendi, şeridin arkasında kalmalısınız. Open Subtitles سيدتي، عليكِ البقاء وراء الشريط
    - Olmaz. Sen kalmalı ve aşirete liderlik etmelisin. Open Subtitles عليكِ البقاء وتولى قيادة العشيرة
    Bence diğerleriyle kalman gerek. Open Subtitles ) -أظن عليكِ البقاء مع الآخرين
    Sana hemen bir devriye arabası göndereceğim ve sen de yerinde kalacaksın. Open Subtitles سوف أرسل دورية إليكِفيالوقتالحالي، وأنتِ عليكِ البقاء في مكانكِ.
    Vali, öğretmen sendikasını dağıttı, yani artık burada kalmana gerek kalmadı. Open Subtitles المحافظ قام بإلغاء قسم الأنتظار لذا لا يجب عليكِ البقاء هُنا بعد الآن
    Dublörünüz görevini yerine getirene kadar burada kalmak zorundasınız. Open Subtitles عليكِ البقاء هنا الآن حتى تقوم بديلتكِ بالقيام بواجبها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد