Eğer saat on ikiyi öğrenmek istiyorsan Neal inanmak zorundasın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تشير إلى ترفع العجلة عليك أن تؤمن |
Bu fare yarışında önde olabilmek için şanslı olduğuna inanmak zorundasın! | Open Subtitles | لتحقق شيئاً في هذه الحياة، عليك أن تؤمن أنك محظوظاً! |
Bu fare yarışında önde olabilmek için şanslı olduğuna inanmak zorundasın! | Open Subtitles | لتحقق شيئاً في هذه الحياة، عليك أن تؤمن أنك محظوظاً! |
♪ Buna inanman gerek ♪ | Open Subtitles | * عليك أن تؤمن * |
♪ Buna inanman gerek ♪ | Open Subtitles | * عليك أن تؤمن * |
Bu senin kanında var. Sadece inanman lazım. | Open Subtitles | إنّ هذا في دمك عليك أن تؤمن به فحسب |
Senin de arkadaşlarına daha fazla inanman gerekiyor Clark. | Open Subtitles | يجب عليك أن تؤمن بأصدقائك (أكثر يا (كلارك |
Bir şeylere inanmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تؤمن بشيء مـا |
Bir şeye inanmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تؤمن بشيء ما |
İnanmak zorundasın, Prime. Gelişebiliriz. | Open Subtitles | عليك أن تؤمن يا (برايم)، بما يمكننا أن نصبح عليه |
- Ona inanmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تؤمن به. |
♪ Buna inanman gerek ♪ | Open Subtitles | * عليك أن تؤمن * |
Bir şeylere inanman lazım, Wayne. | Open Subtitles | عليك أن تؤمن بشيء " وين " |
Buna değdiğine inanman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تؤمن أنك تستحق |