Demek istediğim, Kabul etmelisin ki arkadaşken her şey daha kolay oluyor. | Open Subtitles | أقصد, عليك الاعتراف بأن الأمور بدت أكثر بساطة عندما كنا أصدقاء فقط |
Cidden bir şüpheli miyim? Kabul etmelisin ki, vurulup hayatta kalmak... | Open Subtitles | عليك الاعتراف أن تلقّي رصاصة و البقاء حية يُعتبر غطاءً ممتازاً |
BETTY FORD'UN KLİNİĞİ Biri sana yardım etmeden önce bir problemin olduğunu Kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك الاعتراف بأنّ لديك مشكلة قبل أن يساعدك أحد |
Bilmem. Ama kabul et, çağırdığımda geldiler. | Open Subtitles | لا أعرف، ولكن عليك الاعتراف انهم ظهروا عندما دعوتهم |
Evet ama komik. En azından bunu kabul et. Steven Clark, bu komik, Frank. | Open Subtitles | ولكن يأتي المضحكون ، مثلا ستيفن كلارك عليك الاعتراف بأنه اضحكنا جميعا |
Ayrıca bu makinenin üzerinde büyüleyici bir etkisi olduğunu kabul etmen gerek. | Open Subtitles | بجانب أنه عليك الاعتراف بأنها تغيرك بسحرها |
Kabul etmelisin, onların evliliğe bakışına göre... | Open Subtitles | عليك الاعتراف بأن سياق الأحداث يثير الريبة |
Bu adamların kadının işini kolaylaştırdığını Kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك الاعتراف, هؤلاء الرجال يسهلون الامر جدا |
Sanırım Alice Cooper'ın onu da yarattığını Kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك الاعتراف باليس كوبر أنه من ابتكر كل هذه الاشياء |
Kabul etmelisin ki, yaptığın işin ismi çok garip. | Open Subtitles | يجب عليك الاعتراف انه غريب بعض الشي اسم تجارتك |
Ama Kabul etmelisin ki gerçekten hırçın bir ayıyı dürttün. | Open Subtitles | لكن عليك الاعتراف بأنّك أغضبت امرءًا ضاريًا جامح الغضب. |
Alınma ama Kabul etmelisin ki bu senin gibi bir mitolojik yaratığa göre fazla basit. | Open Subtitles | بدون إهانة، لكن عليك الاعتراف بأن هذا يبدو وضيعًا قليلًا لمخلوقة أسطوريّة في مقامك. |
Seni yine de bir süre serbest bıraktığımı Kabul etmelisin, değil mi? | Open Subtitles | عليك الاعتراف أنني حيرتك لفترة |
Ama değişik bir yaklaşım şekli olduğunu Kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك الاعتراف انه يملك حضور جيد |
Evet, ama Kabul etmelisin. Çok iyi bir nişancıydı. | Open Subtitles | عليك الاعتراف أنه أفضل شخص في الرماية |
- kabul et anne, sana çok fazla benziyor. | Open Subtitles | حسناً , يجب عليك الاعتراف , أمي إنها تشبهك كثيراً |
Sen de kabul et, piknik yapmayı o kadar seviyorsunuz ki, böyle olayları ayırt etmek zor oluyor. | Open Subtitles | عليك الاعتراف بذلك أنتم تحبون النزهات لذلك في بعض الأوقات يصعب علي تحديد المناسبة |
Hadi ama kabul et işte bu ikisi gerçekten sayko. | Open Subtitles | بربك، أعني حتى أنت عليك الاعتراف بذلك، هؤلاء الشبّان مختلون عقليًا. |
Geliştirmeleri kabul et Togusa. O olmasaydı burada olmazdık. | Open Subtitles | عليك الاعتراف بفضل التعزيزات الآلية ما كنّا لنمسي هنا دونها |
kabul et ki ilk duyduğunda şu ejderha olayı bayağı saçma geliyor. | Open Subtitles | عليك الاعتراف بأن قصة التنين، ظاهرياً، تبدو جنونية جداً. |
Ayrıca bu makinenin üzerinde büyüleyici bir etkisi olduğunu kabul etmen gerek. | Open Subtitles | بجانب أنه عليك الاعتراف بأنها تغيرك بسحرها |
Geçici bir iş için bunun fena olmadığını itiraf etmelisin. | Open Subtitles | عليك الاعتراف أن تلك الفترة المعتوهة من الاستراحة ليست سيئة كثيراً |