Önemli eşyalarımızı korumak için bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا إيجاد طريقة لحماية أغراضنا التي لا يمكن تعويضها |
Bunlardan kurtulmak için bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا إيجاد طريقة لنتخلّص من هذه الأصفاد |
O zaman o kaynakları açmak için bir yol bulmalıyız değil mi? | Open Subtitles | إذاً يجب علينا إيجاد طريقة لفتح هذا البئر، أليس كذلك؟ |
Sorun yok. Sadece buradan çıkış yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | لا بأس، إنّما علينا إيجاد طريقة للخروج مِنْ هنا |
Bize insan hücreleri lazım, ama onları insan vücudunun dışında mutlu etmenin bir yolunu bulmalıyız. | TED | نحن نحتاج خلايا بشرية لكن علينا إيجاد طريقة لتركها تعمل بسعادة خارج الجسم. |
Peki, Jesse, Sanırım akşamları geçirmek için başka bir yol bulmamız gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب علينا إيجاد طريقة أخرى لتقضية أمسيتنا |
Milhouse, buradaki herkes zaten bir ucube. Lassen'ı tam olarak aşağılayacak bir yol bulmak zorundayız. | Open Subtitles | (ميلهاوس)، كلّ شخص هنا غريب الأطوار علينا إيجاد طريقة لإذلال (لاسن) كلّيا |
- İyiyim, ama bunu durdurmanın bir yolunu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | أنا بخير ، لكن علينا إيجاد طريقة لإيقاف ذلك الشيء |
Solüsyonu doğru bir şekilde yapabilmemiz için birkaç saat sonra da feromonu yaymak için bir yol bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | -لحل المشكلة بشكل صحيح أمامنا ساعتين ثم سيتوجب علينا إيجاد طريقة لنشر الفرمونات |
Evet, bu da onu oradan çıkarmaya yardım etmek için başka bir yol bulmalıyız demek. | Open Subtitles | أجل،فهذا يعنى إنه يتحتم علينا إيجاد طريقة أخرى لنساعده على الخروج من هناك. |
Ben başkana katılıyorum. Fikir sahibi olmak için daha geniş kapsamlı bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | أنا أتفق مع رئيس الحزب علينا إيجاد طريقة أوسع لجمع الآراء |
Liman yok oldu. Başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | الميناء اختفى، يجب علينا إيجاد طريقة أخرى |
Kubbe'nin manyetik alanını nötrleyecek bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا إيجاد طريقة لصد مجالات القبة المغناطيسية |
Evet, onun tekrar kendisi olması için bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | نعم , يجب علينا إيجاد طريقة ليعود إلى رشده مرة لأخرى |
Ama savaşıp kazanacağımız ve yine de güzel bir hayat diyeceğim bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا إيجاد طريقة للقتال والفوز بحيث تبقى لدينا حياة أرتأيها كريمة. |
Prue ve Cole'u uyarmak için bir yol bulmalıyız geceyarısına kadar zamanları yok. | Open Subtitles | علينا إيجاد طريقة لتنبيه "برو"، و كول بأنهم لا يملكون وقتاً حتى منتصف الليل |
Onu kurtarmak için bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | لذا , يجب علينا إيجاد طريقة لحفظها |
Federaller senin yargıca rüşvet vermeni bekliyorlar, yani sanırım davayı kazanmak için başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية تترقّب قيامكِ برشوة القاضي، لـذا... أعتقد أنه علينا إيجاد طريقة أخرى للفوز بالقضيّة |
Pekâlâ. Tecrit Bölümü'ne girmenin başka bir yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | حسنٌ، علينا إيجاد طريقة أخرى للدخول إلى الوحدة المغلقة. |
Hala sınırı geçmenin bir yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | لا يزال علينا إيجاد طريقة لكي نتسلل عبر الحدود |
Onu bize çekmenin bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد طريقة لإغرائه بالعودة إلينا |
- ...bunu durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. - Ama nasıl? | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد طريقة لإيقاف هذا ولكن كيف ؟ |
Peki, Jesse, Sanırım akşamları geçirmek için başka bir yol bulmamız gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب علينا إيجاد طريقة أخرى لتقضية أمسيتنا |
Haklı olduğumu biliyorsun. Onu yenmek için başka bir yol bulmak zorundayız. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}تعرفين أنّي على صواب علينا إيجاد طريقة أخرى للتغلّب عليها |
Yerlerini tespit edemiyorsak bağlantılarını kesmenin bir yolunu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | ، إذا لم يكُن بإمكاننا تعقب موقعهم يتوجب علينا إيجاد طريقة لقطع الإتصال من هُنا |
Bu yüzden bu beşini paylaştıracak bir yol bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | لذا علينا إيجاد طريقة لتقاسمها. |