Demek istediğim şey, doğru zamanı beklemeliyiz. | Open Subtitles | كلّ ما اقوله، هو أنّ علينا الإنتظار للوقت المناسب. |
Belki beklemeliyiz. Biliyorsun, kendin olana kadar. | Open Subtitles | ربما يتعين علينا الإنتظار حتى تضبطي نفسك. |
Yedikten sonra en az bir saat Bekleyip havuza öyle girmeliyiz, değil mi? | Open Subtitles | هل من الحقيقية أن علينا الإنتظار ساعة على الأقل بعد الأكل قبل دخول المسبح؟ |
Daha fazla mal için en az iki hafta bekleyeceğiz. | Open Subtitles | علينا الإنتظار أسبوع على الأقل قبل الحصول على المزيد |
Tamam, ama metroya binmeden önce biraz beklememiz lazım. | Open Subtitles | حسنا ، لكن علينا الإنتظار هنا فترة قبل الذهاب للباص |
Bak bunu ne kadar çok istediğini biliyorum. Gerçekten biliyorum. Ama beklememiz gerek. | Open Subtitles | "إنظري، اعلم مدى رغبتكِ بذلك أعي ذلك، ولكن علينا الإنتظار" |
En azından on beşimize gelene dek beklemek zorunda olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إنه علينا الإنتظار لغاية .بلوغنا سن الـ15 على الأقل |
...ama artık iki hafta daha beklemek zorundayız. | Open Subtitles | لكن الآن علينا الإنتظار أسبوعان إضافيّان. |
Şu hakimle görüşmek için ne kadar beklememiz gerekiyor? | Open Subtitles | كم علينا الإنتظار قبل مقابلة القاضي؟ |
Doktor ne olduğunu anlamamıştı ve iyi olup olmadığını anlamak için sadece sabaha kadar beklememiz gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | والأطباء لم يعرفوا ماذا به فقط قالوا إن علينا الإنتظار حتي الصباح ليروا إن كان سيصبح بخير |
Ama efendim, bu aletlerin çalışma yolu, beklemeliyiz. | Open Subtitles | ولكن، سيّدي، الطريقة التي تعمل بها معداتنا، يجب علينا الإنتظار |
Hasarın boyutunu belirleyebilmek için öncelikle beynindeki şişliğin inmesini beklemeliyiz | Open Subtitles | يجب علينا الإنتظار إلى أنّ يزول التورّم في دماغها لكي يمكننا تحديد مضاعفات جروحها |
Biliyor musun, belki de Matt'ın geri gelmesini beklemeliyiz. | Open Subtitles | أتعرفين ماذا ؟ ربما علينا الإنتظار حتى يأتي مات. |
Bekleyip görmek lazım oğlum. Hadi sağlıcakla kal! | Open Subtitles | علينا الإنتظار حتى ذلك الحين، بنيّ اعتني بنفسك |
Bekleyip görmeliyiz. | Open Subtitles | للعديد من الفنادق، علينا الإنتظار علينا الترقب ونرى |
Gece yarısını bir dakika geçene kadar bekleyeceğiz sonra da ATM'den daha fazla para alacağız. | Open Subtitles | علينا الإنتظار حتى مرور دقيقة واحدة بعد منتصف الليل ثم سنحصل على المزيد من النقود من جهاز الصرافة الآلي |
Richard, hayır! Söyleyecek bir şey yok Sadece beklememiz lazım | Open Subtitles | (ريتشارد)، لا شيء يُقال علينا الإنتظار فحسب |
beklememiz gerek. | Open Subtitles | علينا الإنتظار فقط |
beklemek zorunda. Kuralları benden iyi biliyorsun. | Open Subtitles | سيتوجب علينا الإنتظار أنتتعرفالقواعدأفضلمنذلك. |
Uçak tekrar görülene kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | علينا الإنتظار فقط قبل مشاهدة الطائرة من جديد |
Bir sürü şeye köstek olacak. Sadece beklememiz gerekiyor. | Open Subtitles | سوف تنسحب من كل هذا علينا الإنتظار فقط |
Bu gece gitmiyoruz. Yarına dek beklememiz gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لن نذهب الليلة, لقد قال أنه يجب علينا الإنتظار للغد |
Bu adam bir terörist ise, olayların bitmesini Bekleyelim ya da herifin patlamasını. | Open Subtitles | إذا هذا الرجل إرهابي، أظن علينا الإنتظار حتى ينتهي الإنفجار أو يفجر نفسه. |
Kaybolanların tam dökümü yapılana kadar beklememiz gerekecek. | Open Subtitles | سيتعين علينا الإنتظار حتى يقومون بتجريد كامل لمعرفة ما هو مفقود |
Söylemek istediğim, mantıksal olarak sevişmek için bir sene beklememiz gerekmiyor. | Open Subtitles | كل ما أود قوله, هو أنه منطقياً, ربما قد لا يتوجب علينا الإنتظار لممارسة الجنس العام القادم |