"علينا حل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çözmemiz
• çözmeliyiz

İklim krizini çözmek için demokrasi krizini çözmemiz gerekiyor.
لكي نتمكن من حل أزمة المناخ علينا حل مشكلة الديمقراطية

Evet fakat annenin sana söylemediği şey bu bombayı infilak ettirmek için küçük ama çetrefilli sorunu çözmemiz gerektiği.
نعم،لكن أمك لم تخبرك بأنه لتفجير هذه القنبلة يجب علينا حل بعض الامور المعقدة

Bizim tüm bu sorunları havalandırma olmadan ve çok zayıf güçle çözmemiz gerekiyordu, böylece çözüm olarak bulduğumuz makineleri çalışır tutmak için doğru yerlere koyup rüzgârdan yaralanmak oldu.
لذا فقد توجب علينا حل هذه المشاكل التي لدينا بدون مكيفات هواء ومع كهرباء ضعيفة جداً، إذاً فمعظم الحلول التي جاءت أستخدمت القليل من الهواء ضعها في المكان الصحيح وحافظ على الآلة تعمل.

onun problemlerini çözmeliyiz
يجب علينا حل مشكلتها وبالتالي تستطيع الرحيل

O satranç şifresini çözmeliyiz.
أعتقد أنّه يجب علينا حل كود لعبة الشطرنج.

Protokol 6'yı ihlal ettim ve problemlerimizi kendimiz çözmeliyiz.
فقط انتهاك حرمة للبروتوكول ستة ويجب علينا حل مشاكل بأنفسنا

Harika, şimdi bir de soygunu çözmemiz lazım.
رائع الأن يجب علينا حل سرقة أيضاً

Kasa'nın gizemlerinden sonuncusunu çözmemiz gerekiyor.
لا يزال علينا حل اخر لغز من الغاز القبة

Yani bu davayı çabucak çözmemiz lazım.
لذا ، علينا حل تلك القضية بشكل سريع

Bunu yapmak için birçok aşama vardı. İşin iki yönü vardı. Büyük DNA molekülleri yapmak için gerekli olan kimyayı çözmemiz ve bu kimyasal varlığı yaptığımızda alıcı bir hücrede nasıl başlatıp hayata geçirebileceğimizin biyolojik yönünü çözmemiz gerekiyordu.
لذا كانت هناك عدة خطوات لتحقيق ذلك، كان هناك وجهين لهذا. كان علينا حل معضلة حل الكيمياء الخاصة بصنع جزيئات الصفات الوارثية (DNA ) وكان علينا حل معضلة الجانب الاحيائي ايضا لكيفية، لو كان عندنا هذا الكائن الكميائي الجديد، تحفيزه وتشغيله في الخلية المستقبلة.

İşte bu yüzden sorunlarımızı çözmeliyiz, ve ben doğanın yapıtaşı, hayatının temel maddesinin basit elektronun nasıl kontrol altına alınabileceği sorusunun cevabını biliyorum.
من أجل هذا علينا حل مشاكلنا، وأعرف الجواب بخصوص كيفية الحصول على القدرة على التحكم المتقن في المكونات الأساسية للطبيعة، أشياء الحياة: الإلكترون البسيط.

O zamana kadar seninle ben bu işi çözmeliyiz.
و أنا و انت علينا حل هذا قبل الموعد.

Tamam, bu işi hemen şimdi çözmeliyiz.
حسناً ، علينا حل الامر الان

Bu işi çözmeliyiz. Çözecek bir şey yok.
علينا حل هذا الأمر

O yüzden bu vakayı hemen çözmeliyiz.
-لهذا علينا حل هذه القضية بسرعة -أجل

Bay Beaumont, bunu mümkün olduğunca hızlı çözmeliyiz.
علينا حل هذه بأسرع ما يمكن