Tek yapmamız gereken sana yolcu büyüsünü yapmayı öğretecek birini bulmak. | Open Subtitles | علينا فقط أن نجد أحدًا بإمكانه أن يعلّمك إجراء تعويذة الرحّال. |
Tek yapmamız gereken planlayıcı ve siyasetçileri razı etmek. | TED | علينا فقط أن نجمع المخططين وصانعي القرار على هدف واحد. |
Tek yapmamız gereken birbirimize göz kulak olmak tamam mı? | Open Subtitles | علينا فقط أن ننتبه لبعضنا البعض، موافقة؟ |
Bakın protomolekülün artık evrene yayıldığını kabul etmek zorundayız. | Open Subtitles | انظر، جزيء بروتو اصبح خارجاً في العالم الآن علينا فقط أن نتقبل ذلك |
Bu Mahkemesi anlamına gelir ki tüm, sonra l biz sadece karar olamaz gerektiğini söylüyorlar bazılarının kaderi , kötü acıklı ölümlü. | Open Subtitles | كل ما تقف عليه هذه المحكمة عندها أقول ، أنه لا يجب علينا فقط أن نقرر مصير بعض ، الأشخاص المثيرين للشفقة |
Ona bu riski almaya değeceğini göstermeliyiz. | Open Subtitles | علينا فقط أن نريه أنّها مخاطرة تستحق القيام بها. |
Bu iğrenç bir durum ama, gerçek şu ki, bu sorunu kendi aramızda çözmeliydik. | Open Subtitles | وقد يبدو هذا سيئا ولكن الحقيقة أنه ينبغي علينا فقط أن نسوي الأمور |
Ondan sonra Tek yapmamız gereken tepkileri sentetize etmek. | Open Subtitles | بعد ذلك، سيكون علينا فقط أن نؤلّف النّبضات. |
Tüm parçalar bende olduğuna göre Tek yapmamız gereken bu uzaylının oraya gitmek için neden bu kadar ısrarcı olduğunu öğrenmek. | Open Subtitles | بمجرد أن حصلت على كامل الأجزاء.. الآن علينا فقط أن نكتشف لماذا كان هذا الغريب عازما على الوصول إلى هناك. |
Tek yapmamız gereken bölgedeki bütün yerel polis karakollarını aramak. | Open Subtitles | علينا فقط أن نتصل ...بجميع فروع الشرطة المحلية في المنطقة |
Bu yüzden Alfa Parçacıkları yayıyor. Tek yapmamız gereken onların izini sürmek. Alfa Parçacıkları'nın izi ise çok kolay sürülebiliyor. | Open Subtitles | علينا فقط أن يتسنى لنا تعقبه، ''لحسن الحظ يسهل اقتفاء جزيئات ''ألفا |
Tek yapmamız gereken doğru çıkış yolunu bulmak. | Open Subtitles | علينا فقط أن نكتشف المخرج المناسب. |
Tek yapmamız gereken fırsatı değerlendirmek. | Open Subtitles | علينا فقط أن نوافق فقط على استغلالها. |
Tek yapmamız gereken, Frank için bir kaset hazırlamak, sonra da Randy'nin sihirli kablosunu kullanarak yüklemesini sağlamaktı. | Open Subtitles | كان علينا فقط (أن نسجل شريط فيديو لـ (فرانك وجعل (راندي) يحمّله على الموقع باستخدام وصلة سحرية |
Tek yapmamız gereken beklemek. | Open Subtitles | علينا فقط أن ننتظِر. |
Tek yapmamız gereken 500,000'i alana kadar Luke'u ikna etmek. | Open Subtitles | يتوجب علينا فقط أن نوهم (لوك) أنا سرقنا النمر ليسلمنا المبلغ |
Harika, Tek yapmamız gereken Serena'nın telefonunu almak. | Open Subtitles | (عظيم, لذا علينا فقط أن نصل إلى هاتف (سيرينا |
İlerlemeye devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا فقط أن نستمر في المضي قدماً. |
İlerlemeye devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا فقط أن نستمر في المضي قدماً. |
Süper, o zaman sadece ofise ulaşmamız lazım. Gitmeniz gerek. | Open Subtitles | .حسناً ، علينا فقط أن نذهب لهناك .عليكما أن تغادرا |
Peki biz sadece zorundadır biz ne ile yetinmek . | Open Subtitles | نعم. كذلك يتعين علينا فقط أن نتعامل مع ما لدينا. |
sadece nasıl olabileceğini insanlara göstermeliyiz. | Open Subtitles | علينا فقط أن نظهر للناس، مهلا، هذا هو ما يمكن أن يكون عليه الحال. |
Bu iğrenç bir durum ama, gerçek şu ki, bu sorunu kendi aramızda çözmeliydik. | Open Subtitles | وقد يبدو هذا سيئا ولكن الحقيقة أنه ينبغي علينا فقط أن نسوي الأمور |