Eğer o çocuklar için bir baba istiyorsa, gerçek babaları bulmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | إن كانت تريد أب لهؤلاء الأطفال يجب عليها أن تجد الشخص المناسب |
- Kusura bakma annemi bulmak zorunda. | Open Subtitles | صحيح. آسفة، لكن عليها أن تجد والدتي. |
Sözleşmenin kopyasını bulmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | سيكون عليها أن تجد نسختها من العقد. |
Yaşayıp yaşamamayı kendisi seçmeli. Kendine göre mantıklı sebepler bulmalı. | Open Subtitles | عليها أن تختار إذا ما أرادت الحياة عليها أن تجد سبب رغبتها في العيش |
Şimdi bunu Tommy'ye anlatmanın bir yolunu bulmalı. | Open Subtitles | الآن عليها أن تجد طريقة ( حتى تُخبر ( تومي |
" 'Phoebe'ye sorun' diyor ki, 'Her kadın içindeki tanrıçayı bulmalı."' Değil mi? | Open Subtitles | إسألوا (فيبي) تقول كل إمرأة يجب عليها أن تجد إلاهها الخاص . أليس هذا صحيح ؟ |
Yeni birini bulmalı. | Open Subtitles | عليها أن تجد رجلاً آخر |