Tek yapması gereken bebek doğana kadar kendine iyi bakmasıydı. | Open Subtitles | كل ما عليها فعله هو الاهتمام بصحتها حتى ولادة الطفل |
Hadi ama Cherly, tek yapması gereken biraz kurabiye yemesi ve gülümsemesi. | Open Subtitles | بحقك شيريل كل ما عليها فعله هو اكل البسكويت و الابتسام |
Hadi yapma, tek yapması gereken eğilmek. | Open Subtitles | هيا كل ما عليها فعله هو الانحناء وسأشم شعرها |
Bu yolla, yapması gereken tek şey yılda bir ya da iki kere oraya gidip, iğne olmak. | Open Subtitles | هكذا سيكون ما عليها فعله هو المجيء مرة أو مرتين سنوياً وأخذ الحقنة |
Tek yapması gereken, alıcının transfer ettiği paradan birkaç bin dolar çekmek. | Open Subtitles | كلّ ما عليها فعله هو سحب بضعة آلاف من الملايين التي يرجّح أنّ المشتري حوّلها خارجيّاً |
Tek yapması gereken kısa bir süre için ben olmaktı. | Open Subtitles | كل ما كان عليها فعله هو التظاهر بأنها أنا لبعض الوقت |
Tek yapması gereken çenesini tutmaktı. | Open Subtitles | كل ماتوجب عليها فعله ,هو ان تبقي فهما مطبق |
Tek yapması gereken yangın sırasındaki kamera görüntülerine bakmak. O zaman anlar. | Open Subtitles | كل ما جيب عليها فعله هو ان تشاهد كاميرات المراقبه اثناء انذار الحريق ,وستعرف |
yapması gereken tek şey biramı soğuk tutması. | Open Subtitles | كل ما عليها فعله هو أن تبقي شرابي باردًا |
Şimdi onun yapması gereken tek şey, ters çevirmek ve kızartmalarına doğru doğrultmak. | Open Subtitles | وكل ما عليها فعله هو قلبها وتوجيهها ناحية بطاطسها المقلية |
Tek yapması gereken dönüşünü beklemekti. | Open Subtitles | كل ما كان عليها فعله هو انتظار عودته |
- Tüm yapması gereken... | Open Subtitles | كل ما عليها فعله هو.. |
Tek yapması gereken yürümekti. | Open Subtitles | كل ما عليها فعله هو السير. |