| Artık Angel gördü. Bu yüzden onu burada tutmak pek akıllıca olmaz. | Open Subtitles | لقد قامت بالإتصال ليس من الحكمة الإبقاء عليها هنا |
| Tıbbi gereklilik olmaksızın onu burada tutamam. | Open Subtitles | لا يمكنني الإبقاء عليها هنا بدون ضرورة طبية. |
| Dwight dönene kadar onu burada tutacağız. | Open Subtitles | علينا ان نحافظ عليها هنا حتى نقوم بتسليمها الى دوايت |
| onu burada buldum. Yardımına ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | عثرت عليها هنا قالت أنها تحتاج إلى مساعدتكِ. |
| onu burada buldum. Yardımına ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | عثرت عليها هنا قالت أنها تحتاج إلى مساعدتكِ. |
| Güvenli olduğundan emin olana kadar onu burada yanımda tutacağım. | Open Subtitles | -سأبقي عليها هنا ، حتى أتأكدّ أنها أصبحت بأمان . |
| Belki onu burada tutabilirsiniz. | Open Subtitles | ربما يكون بإمكانكِ الإبقاء عليها هنا. |
| Tamam, bak. onu burada tutamayız. | Open Subtitles | اسمع، لا يمكننا الإبقاء عليها هنا |
| onu burada vurdu. | Open Subtitles | يطلق النار عليها هنا |
| Bailey elektrik olmadığı için en iyisinin uyanana kadar onu burada tutmak olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | (بيلي) قررت أنه ومع انقطاع الكهرباء، من الآمن الإبقاء عليها هنا حتى تستيقظ. |
| Sanırım Debbie onu burada bulmuş. | Open Subtitles | "ديبي" عثرت عليها هنا |
| Sanırım Debbie onu burada bulmuş. | Open Subtitles | "ديبي" عثرت عليها هنا |