ويكيبيديا

    "عليهم فعله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapmaları gereken
        
    • yapmaları gerektiğini
        
    • yapacağını
        
    • yapmak zorunda
        
    • yaparlar
        
    • yapacaklarını
        
    • yapması gerektiğini
        
    yapmaları gereken şeyi yapmayıp insanların hayatını kurtaramayan doktorların elinde! Open Subtitles الذين لا يعرفون ما يفترض عليهم فعله وهو إنقاذ الناس
    İnsanlar yapmaları gereken şeyleri hep farklı şekillerde bulur, değil mi? Open Subtitles والناس يكشتفون ما عليهم فعله في كافة أنواع الطرق الغريبة، صحيح؟
    Tüm yapmaları gereken büyümek ve bölünmek. TED وكل ما عليهم فعله هو النمو والانقسام والنمو والانقسام.
    İçgüdüleri onlara, dünyadaki ilk dakikalarında ne yapmaları gerektiğini söylüyor. Open Subtitles ترشدهم غريزتهم بما يتوجب عليهم فعله في أول دقيقة يعيشونها
    Vereceğim tek bir işaretle herkes ne yapacağını bilir durumda olacak. Open Subtitles أشارة واحدة منىّ ويعرف الجميع ما عليهم فعله
    Yemeğe kalıyorum, ki bunu yapmak zorunda değillerdi. Open Subtitles سأبقى للعشاء, وهذا مالم يجب عليهم فعله حقاً
    Tek yapmaları gereken savaştan sonra geri gelip altını gömdükleri yerden çıkarıp beşe bölmekti. Open Subtitles كل ما كان عليهم فعله هو العودة بعد أنتهاء الحرب ويحفروا ليخرجوها ويقوموا بتقسيمها على خمسة
    Yeni vurduğun bir geyikten damlayan kan gibidir tek yapmaları gereken, o damlaları takip etmektir ve çok geçmeden o geyiği bulurlar. Open Subtitles مثل روث مخلوط بالدم من غزال أنت أطلقت النار عليه و كل ما عليهم فعله هو إقتفاء آثار هذا الروث و سوف يجدون هذا الغزال
    Tek yapmaları gereken ele takılı seruma adrenalin ilave etmekti. Open Subtitles كل ما كان عليهم فعله هو إضافة الادرينالين عبر الوريد في يدها
    Ama birileri benim hakkımda, Memphis hakkında bir şey öğrenmek isterse... tek yapmaları gereken, senin ilk kasetini bulmak olacak. Open Subtitles أو عن ممفيس كل ما عليهم فعله هو إيجاد شريطك الأول
    Tüm yapmaları gereken noktaları birleştirmekti. Open Subtitles كل ما كان عليهم فعله هو التوصيل بين النقاط
    Tek yapmaları gereken Evans'dan istemeleriydi. Open Subtitles فى حين ان كل ما عليهم فعله هو ان يسألوا ايفانز ؟
    Tüm yapmaları gereken tetiği çekmekti. Open Subtitles ، كل ماتبقى عليهم فعله . هو سحب الزناد عليك
    Tek yapmaları gereken, aynı şeylere devam etmek. Open Subtitles كل ما عليهم فعله هو مواصلة تسويق نفس العمل.
    Tek yapmaları gereken seni dinlemek, sonra seni isteyeceklerdir. Open Subtitles كل ما عليهم فعله هو سماعك تغنين و سوف يريدونك
    Bunlar insanlara vaaz vermez, ne yapmaları gerektiğini söylemez. TED هي لا تعظ الناس ولا تخبرهم بما عليهم فعله.
    Onlara tam olarak ne yapmaları gerektiğini anlat yeter! Open Subtitles كل ماعليك ان تخبرهم بالضبط بما عليهم فعله
    Hiç kimseye ne yapacağını söylemem. Open Subtitles لم أخبر أحدهم قط بما عليهم فعله
    Evet, onları şu anda yapmak zorunda oldukları şeyleri görmek olağanüstü. Open Subtitles من الرائع رؤية ما ينبغي عليهم فعله الآن
    Çoğu zaman telefon ahizesini kaldırırlar ve bizim sistemimiz hangi ilacı almaları gerektiğini kulaklarına fısıldar, çoğu zaman bir arkadaşlarıyla konuşuyormuş gibi yaparlar. TED و كل ما عليهم فعله هو أن يرفع السماعة فيهمس لهم النظام بأي دواء عليهم تناوله, و يتظاهرون كأنهم يتحدثون مع صديق.
    İkimiz dışarı çıkacağız ve bir arabaya binip gideceğiz. Ne yapacaklarını anlat. Open Subtitles . أنا و أنت سنخرج و نركب السيارة أخبرهم بما عليهم فعله
    Evimize gelip herkese ne yapması gerektiğini söyledin. Open Subtitles تأتي لمنزلنا وتخبر الجميع بما عليهم فعله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد