yapmaları gereken şeyi yapmayıp insanların hayatını kurtaramayan doktorların elinde! | Open Subtitles | الذين لا يعرفون ما يفترض عليهم فعله وهو إنقاذ الناس |
İnsanlar yapmaları gereken şeyleri hep farklı şekillerde bulur, değil mi? | Open Subtitles | والناس يكشتفون ما عليهم فعله في كافة أنواع الطرق الغريبة، صحيح؟ |
Tüm yapmaları gereken büyümek ve bölünmek. | TED | وكل ما عليهم فعله هو النمو والانقسام والنمو والانقسام. |
İçgüdüleri onlara, dünyadaki ilk dakikalarında ne yapmaları gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | ترشدهم غريزتهم بما يتوجب عليهم فعله في أول دقيقة يعيشونها |
Vereceğim tek bir işaretle herkes ne yapacağını bilir durumda olacak. | Open Subtitles | أشارة واحدة منىّ ويعرف الجميع ما عليهم فعله |
Yemeğe kalıyorum, ki bunu yapmak zorunda değillerdi. | Open Subtitles | سأبقى للعشاء, وهذا مالم يجب عليهم فعله حقاً |
Tek yapmaları gereken savaştan sonra geri gelip altını gömdükleri yerden çıkarıp beşe bölmekti. | Open Subtitles | كل ما كان عليهم فعله هو العودة بعد أنتهاء الحرب ويحفروا ليخرجوها ويقوموا بتقسيمها على خمسة |
Yeni vurduğun bir geyikten damlayan kan gibidir tek yapmaları gereken, o damlaları takip etmektir ve çok geçmeden o geyiği bulurlar. | Open Subtitles | مثل روث مخلوط بالدم من غزال أنت أطلقت النار عليه و كل ما عليهم فعله هو إقتفاء آثار هذا الروث و سوف يجدون هذا الغزال |
Tek yapmaları gereken ele takılı seruma adrenalin ilave etmekti. | Open Subtitles | كل ما كان عليهم فعله هو إضافة الادرينالين عبر الوريد في يدها |
Ama birileri benim hakkımda, Memphis hakkında bir şey öğrenmek isterse... tek yapmaları gereken, senin ilk kasetini bulmak olacak. | Open Subtitles | أو عن ممفيس كل ما عليهم فعله هو إيجاد شريطك الأول |
Tüm yapmaları gereken noktaları birleştirmekti. | Open Subtitles | كل ما كان عليهم فعله هو التوصيل بين النقاط |
Tek yapmaları gereken Evans'dan istemeleriydi. | Open Subtitles | فى حين ان كل ما عليهم فعله هو ان يسألوا ايفانز ؟ |
Tüm yapmaları gereken tetiği çekmekti. | Open Subtitles | ، كل ماتبقى عليهم فعله . هو سحب الزناد عليك |
Tek yapmaları gereken, aynı şeylere devam etmek. | Open Subtitles | كل ما عليهم فعله هو مواصلة تسويق نفس العمل. |
Tek yapmaları gereken seni dinlemek, sonra seni isteyeceklerdir. | Open Subtitles | كل ما عليهم فعله هو سماعك تغنين و سوف يريدونك |
Bunlar insanlara vaaz vermez, ne yapmaları gerektiğini söylemez. | TED | هي لا تعظ الناس ولا تخبرهم بما عليهم فعله. |
Onlara tam olarak ne yapmaları gerektiğini anlat yeter! | Open Subtitles | كل ماعليك ان تخبرهم بالضبط بما عليهم فعله |
Hiç kimseye ne yapacağını söylemem. | Open Subtitles | لم أخبر أحدهم قط بما عليهم فعله |
Evet, onları şu anda yapmak zorunda oldukları şeyleri görmek olağanüstü. | Open Subtitles | من الرائع رؤية ما ينبغي عليهم فعله الآن |
Çoğu zaman telefon ahizesini kaldırırlar ve bizim sistemimiz hangi ilacı almaları gerektiğini kulaklarına fısıldar, çoğu zaman bir arkadaşlarıyla konuşuyormuş gibi yaparlar. | TED | و كل ما عليهم فعله هو أن يرفع السماعة فيهمس لهم النظام بأي دواء عليهم تناوله, و يتظاهرون كأنهم يتحدثون مع صديق. |
İkimiz dışarı çıkacağız ve bir arabaya binip gideceğiz. Ne yapacaklarını anlat. | Open Subtitles | . أنا و أنت سنخرج و نركب السيارة أخبرهم بما عليهم فعله |
Evimize gelip herkese ne yapması gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | تأتي لمنزلنا وتخبر الجميع بما عليهم فعله |