"عليّ ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• zorundayım
• Mecburum
• Yapmak
• Etmeli
• gerekmiyor
• Yatmak zorunda

Üzgünüm ama gitmek zorundayım. Zorunda olduğumu biliyorsun.
آسف لكن عليّ الذهاب، تعرفين أنّ عليّ ذلك.

Ne yazık ki yasal olarak bunu Yapmak zorundayım.
للأسف واجبي القانوني يحتم عليّ ذلك.

Düşünmek zorundayım. O, okul şampiyonu.
يجب عليّ ذلك , إنه بطل المدرسة

Yaptığımı kabul ediyorum, çünkü Mecburum.
أنا أتقبّل ما أفعله الآن لأنّه عليّ ذلك.

Evet, şey, bu iş biraz daha uzarsa bunu Yapmak zorunda kalabilirim.
صحيح ، حسناً ، ربما عليّ ذلك لو استمر هذا الوضع طويلاً

Hayır. Etmeli miyim?
كلاّ , هل عليّ ذلك ؟

Yapmam gerektiğini düşündüğüm bir şey vardı. Yapmam gerekmiyor.
لقد كان هناك شيئاً أعتقدت أنّني يجب أن أفعله، ولكن لا يجب عليّ ذلك

Elbette zorundayım. Eğer sen...
بالطبع عليّ ذلك إذا كُنتِ مُقربة من

Ayrılmak zorundayım çünkü onu başka bir kadından yaptığı çocuğu severken göreceğim.
يتعيّن عليّ ذلك... لأنّني سأراه يُغدق حبّه على طفل وهبته له امرأة أخرى.

..ama şu andan itibaren, Yapmak zorundayım.
ولكن عليّ ذلك من الآن

Çünkü zorundayım.
لانه يجب عليّ ذلك

- Bu konuyu açmak zorunda mısın? Evet dostum, bu konuyu açmak zorundayım! O da ne...
نعم ، عليّ ذلك يا صاح ، ما ...

Aramak zorundayım "Sayın Müşteri"
صحيح، يجب عليّ ذلك

zorundayım, ikimiz de biliyoruz.
كلانا يعلم أنّه عليّ ذلك.

Mecburum. O benim eski patronum. Sen kendi iş arkadaşlarını çağırdın.
يجب عليّ ذلك لقد كانت رئيستي السابقة انتَ ستدعو زملاءك في العمل

Mecburum. Bugün babamın sevgilisinin kızının doğum günü.
يتحتم عليّ ذلك ، إنه عيد ميلاد إبنة صديق والدي.

Mecburum. Tek başına acı çekmesi doğru değil.
عليّ ذلك وليس من الصحيح أن تعاني بمفردها

Ve bunu Yapmak zorunda olduğuma inanamıyorum ama bir işim çıktı ve yarına erteleyebiliriz diye umuyordum.
ولا استطيعُ أن اصدقَ أنهُ عليّ ذلك لكن طرأ شئ وكنتُ آمل انهُ قد يمكننا أن نعيدَ التنظيمَ للغد

Senin ona hesap vermen gerekebilir ama benim gerekmiyor.
قد يكون عليك الانصياع له ولكن ليس عليّ ذلك.