| En azından oğlumu ve kocamı aynı haftada kaybetmemiş oldum. | Open Subtitles | علي الاقل لم اخسر زوجي وابني في خلال اسبوع واحد |
| Öyle bir şey yapacak kadar zevksiz değilmiş. En azından. | Open Subtitles | علي الاقل لم يكن بهذه القسوة لفعل ذلك، علي الاقل |
| Şey, En azından aklını kaçırmadın, bu da bir şey. | Open Subtitles | حسناً,علي الاقل لم تفقد رأسك وهذا شئ هام |
| Ama anlamıyorum En azından gideceğini niye söyleyemedin? | Open Subtitles | انا لا افهم لماذا علي الاقل لم تخبرني بأنك مغادر؟ |
| En azından bu sefer yüzüme vurmadı. | Open Subtitles | علي الاقل لم يضربني علي وجهي هذه المرة |
| Biliyorsun, baban para-emici asalağın tekiydi, ama En azından bu kadar aptal ya da kendini beğenmiş ya da seni bana hoş gösterecek herneyse o kadar değildi. | Open Subtitles | أتعلم, كان والدك يمتص المال العالق ولكنه علي الاقل لم يكن غبيا تماما أو مستقيم الذات أو مهما كان يجعلك تظهر هنا وتتوقع مني أن أكون لطيفا معك |
| En azından Jae Hee'ye birşey olmadı. Şanslıydık. | Open Subtitles | علي الاقل لم يصب جاي هيي لذا مريح |
| En azından gittiğini görmek için burada değildi. | Open Subtitles | علي الاقل لم يكن موجود ليراها ذاهبة |
| En azından garson için yaptığın ördek dansını yapmadım. | Open Subtitles | علي الاقل لم أقم بفعل (حركة البطة) للــ نادل |
| En azından boşanma ile yüz yüze gelmedin. | Open Subtitles | علي الاقل لم تواجه الطلاق |
| En azından şimdilik. Gelebilirsiniz. | Open Subtitles | علي الاقل لم تظهر بعد اعبرا. |