Oraya gittiklerinde hemen giriş izni verilmeyeceğini biliyordun. | Open Subtitles | علِمتَ أنّهم إن ذهبوا إلى تلك المنطقة لن يُسمَح لهم بالدّخول. |
Çünkü bunun asla olmayacağını düşündüğümü biliyordun. | Open Subtitles | لأنكَ علِمتَ بأنني قد إعتقدتُ بأن ذلك لن يحدث؟ |
Çünkü buna ihtiyacı olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لأنّك علِمتَ أنّها بحاجة لذلك وذلك... |
Leland Gruen'in onu öldürmeye geldiğini nereden biliyordun? | Open Subtitles | حسنٌ , كيفَ علِمتَ بأن (ليلاند قروين)بطريقهِ لقتلِها؟ |
Donna'nın o sirkete nasıl girdigini biliyordun ve buna ragmen nasıl o emirleri kullandın? | Open Subtitles | لقد علِمتَ بأن (دونا)تلاعبت لكي تدخل لتلك الشركة وجعلتنا نستخدم هذه التقارير؟ |