Belki de çok fazla mastürbasyon yapıyordur. Eve geldiğinde kuyunun suyu kurumuş oluyordur. | Open Subtitles | علّه يُكثر من الإستمناء كأنّ تنعدم قدرته الجنسية حين تعودين للمنزل. |
Belki bu, onun ailesinin kızlarını bir kız gibi tanımlayabilmelerinin tek yoludur. | Open Subtitles | علّه السبيل الوحيد لوالديها ليبرّرا استلطاف ابنتهما لفتاةٍ. |
Belki de şimdiden sonrasında bize tuzak kurmak için arabamın arkasına süründü | Open Subtitles | علّه تسلّل سلفًا لمؤخّرة سيارتي ليكمن لي لاحقًا. |
Belki de hastalığın ilerlemesini durdurmak için kapsüle girmiştir. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}علّه السّبب الأساسي لوجودها في الحُجيرة، لإعاقة تقدّم الحالة المرضيّة. |
Belki adam akıllı düşünmüyorlardı... veya beş onları korkutup, kaçırmıştır. | Open Subtitles | علّه لم يكُن يفكّر بوضوح، أو لأن (الخامسة) أفزعته فهرب، |
Belki ileride kalbini değiştirecektir. | Open Subtitles | علّه يغير تفكيره |
Belki bu sefer de sizi uyarabilir. | Open Subtitles | علّه يستطيع تحذيركِ ثانيةً |
Belki psikopat değildir. | Open Subtitles | علّه ليس منحلًّا مختلًّا. |
- Belki de o çuvalladığı için gitmiştir. | Open Subtitles | -أو علّه غادر لأنه هو الفاعل . |