ويكيبيديا

    "عملائها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • müşterilerini
        
    • müşterilerine
        
    • müşterilerinin
        
    • müşteri
        
    • ajanlarını
        
    • müşterilerinden
        
    • müşterileri
        
    • müvekkillerini
        
    • müvekkillerinden
        
    • ajanlarına
        
    • müvekkilleri
        
    Annemin Salı günü müşterilerini burada ağırlayacağını biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تعرف أن والدتي تقابل عملائها هنا يوم الثلاثاء؟
    Opower adında bir şirket kurduk. Yazılım üretiyoruz ve müşterilerine enerji tasarrufu için TED بنينا برمجيات و تشاركنا مع شركات مرافق عامة و التي كانت مهتمة بمساعدة عملائها ليوفروا الطاقة
    Neredeyse tüm müşterilerinin böyle sağlıklı, tombul bebekler doğurmasını sağladı. TED لقد كانت قادرة على الوصول بمعظم عملائها إلى وضع أطفالٍ سليمين ومكتنزين مثل هذا.
    Mary'nin oda arkadaşı bize müşteri listesinin bir kopyasını verdi. Open Subtitles إذاً, شريكة سكن ماري قدمن لنا نسخة لقائمة عملائها
    Carla'ya, ajanlarını başkasının öldürdüğünü söyle ve dost kalalım. Open Subtitles تقول لكارلا أن شخصا غيري هو من لاحق عملائها,
    Görünüşe göre, Christine'in müşterilerinden biri parasını geri istemiş, itiraz edince de bacaklarının arasına bıçağı sokmuş. Open Subtitles يبدو أن أحد عملائها طالب باسترداد ماله وحين أبدت اعتراضها دب سكيناً بين ساقيها
    Bir çoğu siyahi olan, Haitili ve Latin müşterileri yerel devlet hastanesine geliyor. TED معظم عملائها من النساء السود والهاييتيّين واللاتينيين، واللواتي يلدن في المستشفى المحلي.
    Avukatlar müvekkillerini ortaya çıkaramadılar. Vekâletname verildi. Open Subtitles المحامين لا يمكن أن تنتج عملائها . صدرت أوامر.
    Görelim bakalım saldırgan, eski müvekkillerinden birisi mi. Şüpheli sayısını azaltmalıyız. Open Subtitles نرى إن كان المُعتدي أحد عملائها لنُقلص عدد المُشتبه بهم
    Dünkü müşterilerini sorgulayalım. - Belki birisi o adamı görmüştür. Open Subtitles ودعنا نرى مَن مِن عملائها قابلته بالأمس ربّما واحد منهم رأى الرجل
    müşterilerini inceleyebilir. Biri hakkında yanlış bir o da geri dönüp Stacey'nin... Open Subtitles حتى تتأكّد من عملائها فقد أجرت مكالمة سيئة لواحدٍ منهم
    Running Milk gibi firma, herhangi bir ihlalde müşterilerini haberdar etmeliydi, etmemişler. Open Subtitles مطلوب شركة مثل الجري الحليب لإعلام عملائها من أي خرق. لم يفعلوا ذلك.
    McLennen-forster, savaş silahı üretmesinin yanı sıra, müşterilerine bu silahları kullanma hakkında eğitim veriyormuş. Open Subtitles هذه الشركة بلإضافة لكونها شركة تصميم أسلحة إلا أنها تدرب عملائها على استخدام هذه الأسلحة
    Sana bir soru. Hangi firma müşterilerine pislik gibi davranıp, başarıIı olabilir? Open Subtitles دعني أسألك هذا، أيّ شركة تعامل عملائها بذلك الهراء وتنجح؟
    müşterilerine ulaşabilmemiz için bir yıl boyunca ona aşıkmış rolü yapıyordu. Open Subtitles كان يتظاهر بأنه يحبها طيلة عام حتى يتمكن من التقرب الي عملائها
    Tüm müşterilerinin dosyalarını taşınabilir diskinde tutardı. Open Subtitles قامت بالاحتفاظ بجميع ملفات عملائها على ذاكرة ضوئية
    müşterilerinin sırlarını saklayarak para kazanıyor. Sadece o sırları açığa çıkarmamız gerek. Open Subtitles هي تقتات على إخفاء أسرار عملائها ليس علينا سوى فضحهم
    müşterilerinin sırlarını saklayarak para kazanıyor. Sadece o sırları açığa çıkarmamız gerek. Open Subtitles هي تقتات على إخفاء أسرار عملائها ليس علينا سوى فضحهم
    Genellikle pazartesileri son müşteri biz olurduk. Open Subtitles عادة ، نحن آخر عملائها يوم الإثنين
    Neden Iona müşteri listesini onda saklasın ki? Open Subtitles لماذا إيونا تخفي قائمة عملائها هناك؟
    Gizli Servis ajanlarını eski motellerde konaklatmaz. Open Subtitles الخدة السرية لا تسكن عملائها في بيوت صغيرة و جذابة
    Plan, Liv'in müşterilerinden istediği aynı şeyi arkasında durduğu tek şeyi istemekti. Open Subtitles الخطة كانت أن تطلب ليف نفس الشيء من نفسها أن تطلب من عملائها
    Komisyoncuyu arıyorum, ve müşterileri getirmemesini söylüyorum. Open Subtitles عليّ مهاتفة السمسارة و أن تلغي زيارة عملائها
    Kendi müvekkillerini yalan makinesine bağlayan bir firmayı ilk kez duyuyorum. Open Subtitles لم أسمع قط بشركة تفعل هذا مع عملائها
    Bay Gainsborough'un en üst müvekkillerinden olduğunu biliyorum, ne dediyse onu söyledim. Open Subtitles أعلم أن السيد (جاينزبورو) واحد من أفضل عملائها ، لكن قلت لها ما قاله
    Bir de sanırsın ki FBI, ajanlarına çantalarını bırakmamayı öğretmiştir. Open Subtitles هل تظنين بأن الإف بي آي قد تعلم عملائها بأن لا يتركوا حقائبهم دون مراقبه
    Eğer Lindsey müvekkilleri için böyle bir şeyin içindeyse, bu firmanın bilgisi ve onayı olmadan yapılıyordur. Open Subtitles إذا ليندسي كانت تعمل كمائن احتيال من أجل أي احد من عملائها فقد كان دون علم او موافقة الشركة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد