ويكيبيديا

    "عملها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • işi
        
    •   
    • işe
        
    • işinden
        
    • işine
        
    • işinin
        
    • çalıştığı
        
    • çalışıyor
        
    • işten
        
    • yapmak
        
    • yapar
        
    • Çalışma
        
    • kariyeri
        
    • işini
        
    • yaptığı
        
    Ne yaptığı işi, ne de nereli olduğunu söylemedi bana. Open Subtitles أو عملها, أو من حيث أتت, أو حتى ما قالت.
    İşi hakkında yalan söyledi. O bir eczacı, doktor değil. Open Subtitles ولقد كذبت بشأن عملها فهي صيدلانية ولا تملك شهادة دكتوراه
    "İyi bir buldum, kız istifa etsin ve ona çeyizlik ver." diyecektim. Open Subtitles لقد حصلت على وظيفة جيّدة وقد حان الوقت لتنهي عملها وتفكر بجهاز العروس
    Bu onun numarası. Bu aralar nerede çalıştığını biliyor musun? Open Subtitles ذاك رقم عملها ، هل تعرف أين تعمل هذه الأيام ؟
    İş arkadaşları geçen Çarşamba günü işe gelmeyince kayıp ihbarı vermişti. Open Subtitles عمال الصيانه ابلغو عن فقدانها الاربعاء الماضي بعد تغيبها عن عملها
    Dylan hastanede, Charlie uzaklaştırma almış Nora bakıcılık için işinden izin almış? Open Subtitles تشارلي أوشك أن يُطرد. ونورا تأخذ وقتاً في عملها الأول كجليسة أطفال
    Annem para kazandığı bir işi olmasaydı evden kendi işine başlamak isterdi. Open Subtitles عندما نخفق أمي في الحصول على عمل تبدأ عملها الخاص من البيت
    Ama o işi İnsan Kaynakları'ndan sıradan bir adama verdi. Open Subtitles تقدم عملها إلى رجل ما شخص عشوائي من الموارد البشرية
    Her zaman işi bitirmek için ikinci bir atış yapar. Open Subtitles أنها دائما ما تضع طلقة أخرى فى الضحية لأنهاء عملها
    Oturma izni yok ama Çinlilere ait bir çamaşırhanede iyi bir işi var. Open Subtitles وليس لديها تصريح إقامةٍ نظامية لكن عملها مزدهر في أحد مغاسل الثياب الصينية
    Asıl abartı olan benim gibi saygı duyulan, güçlü yasalara uyan, başında yeni vurulmuş bir avukatı dava etmek. Open Subtitles التأويل هو أن تقوم بمحاكمتي أنا المحترمة والقوية ،المحامية التي تطبق القانون والتي حصلت على طلق ناري اثناء مزاولة عملها
    Çoğumuz açık planlı ofislerde çalışıyoruz, duvarlar yok ve sürekli olarak arkadaşlarımızın gürültüsüne ve bakışlarına maruz bırakılıyoruz. TED معظم الشركات يكون مكان عملها مفتوحاً، بدون جدران، حيث نكون عرضة للضوضاء الدائمة و حشرية الزملاء.
    Bu videoda başında gördüğünüz antikorlar çoğu aşının işe yaramasını sağlayan antikorlar. TED الأجسام المضادة التي رأيتموها في هذا الفيديو, أثناء عملها, هي التي تتسبب في إنجاح معظم اللقاحات.
    Einstein, halkı eğitme işinden dinlenmeye ihtiyaç duyduğunda, sanatla uğraşmayı sever. TED لكن عندما تود آينشتاين الإسترخاء من عملها تعليم العامة، تُحب الاتجاه نحو الفنون.
    "Ne hakkında yazmak istersin" diye sorar kadın işine dönebilmeyi umut ederken. Open Subtitles عن ماذا تريدين أن تكتبي , سَألت, آملة أن تعود إلى عملها
    - Şey, işinin güvenli olmadığını söyleyebilirim. - O dans ederdi. Open Subtitles حسناَ,استطيع ان اقول لك انّ عملها لم يكن آمِن كانت راقصه
    Ve bugün yapacağım şey, size, bu ansiklopedinin içeriden nasıl çalıştığı hakkında biraz daha bilgi vermek. TED وما سأفعله اليوم هو إخباركم المزيد حول كيفية عملها من الداخل.
    Ama şuan önemli olan bir devlet dairesinde çok sıkı çalışıyor olması. Open Subtitles و لكن الشيء المهم هو ان .. عملها كرسميه عامه يعتبر صعب
    İfadesinde, Ona asla dokunmadığını, doğrudan onu işten çıkarmakla tehdit etmediğini, Open Subtitles اعترف انه لم يلمسها بتاتًا ولم يهدد مباشرة بطردها من عملها
    Bununla ne yapmak istediklerini bilmezler ama ne yapmak istediklerini bulacaklardır. TED ان هؤلاء المخترعون .. لا يهمهم لماذا يخترعون هذا الشيء ولكن في نفسهم شيء يدفعهم لاكتشاف طريقة عملها .. وصناعتها
    Tam olarak 30 saat sonra bu plastik patlayıcı elinden geleni yapar. Open Subtitles خلال 30 ساعة من الآن بالظبط هذه المتفجرات البلاستيكية عملها بأفضل طريقة
    Bu hormonlar çoğu vücut hücresini ziyaret eder ve bu hücrelerin enerjiyi ne kadar çabuk kullandığını ve Çalışma hızlarını etkiler. TED ينتقل هذان الهرمونان إلى معظم خلايا الجسم، حيث يؤثران على مدى سرعة استهلاك تلك الخلايا للطاقة، ومدى سرعة عملها.
    Christine Daae size geri geldi ve kariyeri konusunda endişeliyim. Open Subtitles كرستين داييه عادت إليكم وأنا حريص كي يتحسن عملها
    Kadın çoktan işini kaybetti. Bu hareketi yüzünden askıya alındı. Open Subtitles لقد خسرت عملها كما أنها غير مستقرة بسبب هذا الموقف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد