Kasap kirli işlerini burada hâllediyormuş. | Open Subtitles | إذاً، كان يجري السفّاح عمله القذر بهذا المكان |
kirli işlerini kendisi yerine yapacak başkaları var. | Open Subtitles | لديه أشخاص آخرين لينفذوا عمله القذر من أجله |
- Bill Hayden kirli işlerini yaptırmak için bir bayan öğretmen tutuyor. | Open Subtitles | يحصل "بيل هايدن" على - معلمة تعمل عنه عمله القذر |
Adam İncili elinden bırakıp pis işi kendisi yapmalıydı. | Open Subtitles | يجب أن يترك الإنجيل، و يؤدي عمله القذر بنفسه |
Rick'in gidişini bekleyen ve onun yerini alabilsin diye benim yanıma sinsice gelip bana pis işini yaptırmak için dil döken bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي تحيّن غياب (ريك) ليجيئني خلسة ويحادثني لإقناعي بإنجاز عمله القذر ليأخذ مكان (ريك). |
Kendi pis işlerini yapmaktansa, şehrin diğer ucundan polis çağıracak bir tip olduğunu bilmeseydim şu anda seni sağlam bir suçlamayla içeri tıkıyor olurdum. | Open Subtitles | بعد أن ينهي عمله القذر وإلا لكنت اعتقلت مؤخرتك الجميلة في زنزانة صغيرة |
- Hayır, kirli işlerini kendi yapmaz o. | Open Subtitles | -لا، إنه لا يفعل عمله القذر |
Diğer yandan Rick'in gitmesini bekleyip, yanıma sinsice konuşmaya gelen, pis işini bana yaptırıp, | Open Subtitles | ثم ها أنت... الرجل الذي تحيّن غياب (ريك) ليجيئني خلسة ويحادثني لإقناعي بإنجاز عمله القذر ليأخذ مكان (ريك). |
Benimle konuşman mı gerekti yoksa babam uygun bir şekilde sana rast geldi ve onun pis işlerini halletmen için seni kandırdı mı? | Open Subtitles | هل أردت التحدث معي أم أبي أصتدم بك بشكل ملائم وجعلك تعملين عمله القذر |
Teller sana pis işlerini hallettiriyor ha? | Open Subtitles | إنّ(تيلر)يجعلكَ تفعلُ عمله القذر هاه؟ |