ويكيبيديا

    "عندما أخذني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • beni
        
    beni yanına aldığında çok genç ve masumdum. Open Subtitles عندما أخذني تحت جناحه كنت صغيرة جداً و بريئة
    Her şey çocukken başladı. Ailem beni pikniğe götürmüştü. Open Subtitles حصل ذلك في صغري عندما أخذني والداي في نزهة
    beni götürdüğünde, gözlerim bağlıydı ama yaptığı her dönüşü hatırlıyordum ve hızını da ölçebildim... Open Subtitles كنتُ معصوب العينين عندما أخذني إلى هناك أوّل مرّة ولكنّي أتذكّر كلّ منعطف أخذه وكنتُ قادراً على تقدير سرعته
    Babamla ilgili ilk anım, beni uçağa bindirmesidir. Open Subtitles أحد أول الذكريات التي لدي عن أبي. عندما أخذني على متن طائرة.
    Çünkü daha ilk şarkıyı yarılamıştık ki beni üst kata çıkardı. Open Subtitles لأننا كُنا وحيدون , في منتصف الأغنية الأولى عندما أخذني في الطابق العلوي
    Son erkek arkadaşımın beni babasıyla tanışmaya götürmesinden beter olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن يكون أسوأ مما كانت عليه عندما أخذني تقريري الأخير صديقها لتلبية الده.
    beni cenaze evine götürdüğünde, ...şemayı kullanarak, ses dalgalarıyla kubbeyi yok etmenin bir yolu olduğunu düşündüğünü söyledi. Open Subtitles عندما أخذني إلى منزل الجنازات قال أنه اعتقد أن المخطط عبارة عن طريقة لإزالة القبة
    Yada komşunun köpeği beni kaçırdığı zaman... araya girse de yeterdi. Open Subtitles أو حتى تتدخل عندما أخذني كلب الجيران وغادر بعيداً
    Babamın beni ormana götürüp yabani böğürtlen yediğimiz günleri hatırlıyorum. Open Subtitles أذكر أياما مثل هذه عندما ...أخذني أبي للغابه ...و أكلنا عشبا مذاقه جيد
    Konuşmamın mükemmel olduğunu düşünüyordum konuşmadan sonra Paul beni kenara çektiğinde dört gözle "Tebrikler, Fitz. Open Subtitles كنت أظن أن الكلمة التي ألقيتها عظيمة ولذا عندما أخذني بول جانبًا بعد إلقاءها كنت في انتظار أن أسمع:"مبروك يا فيتز"
    Ve şöyle dedi: "Babam beni Wall-E'yi izlemeye götürdüğünde hafif yağlı istemişti şimdi bu sefer koyu yağlı denemek istiyorum." Open Subtitles قالت, عندما أخذني أبي لمشاهدة فلم "وول أي" طلبت زبدة بالحليب لذلك أرتُ أن أجرب الزبدة بالكاكو
    Kendi rol modellerini bulmalarına yardımcı olmamız, kendilerine inanmaları için ve her şeyin mümkün olduğuna inanmaları için güven vermemiz gerekiyor, aynı büyükbabamın beni üretim fazlaları için alışverişe götürdüğü zaman olduğu gibi ve annemle babamın beni bilim müzelerine götürdüğü zaman olduğu gibi, kendi yollarını bulmaları için onları cesaretlendirmeliyiz, kendimizinkinden çok farklı olsa bile. TED نحن بحاجة إلى مساعدتهم على العثور على قدوات خاصة بهم، ومنحهم الثقة للإيمان بأنفسهم و أن يؤمنوا بأن كل شيء ممكن، وتماما كما فعل جدي عندما أخذني التسوق للفائض، ومثلما فعل والداي عندما أخذوني إلى متاحف العلوم، نحن بحاجة إلى تشجيعهم على إيجاد طريقهم الخاص، حتى لو كان مختلفا جدا عن عاداتنا وتقاليدنا.
    Ve Doyle beni kızımdan ayırınca... her şey önemsiz kaldı. Open Subtitles عندما أخذني دويل منطفلتي... ذهبت للنوم.
    Aleks beni doğum servisine götürürken. Open Subtitles و هذه عندما أخذني (أليكس) إلى جناح الولادة
    Sence Winter beni Orkestra'dan götürdüğünde yanlış mı yaptı? Open Subtitles هل تظن أن (ونتر) كان مخطئ عندما أخذني من "أوركسترا" ؟
    Jerome beni kaçırdığında... Open Subtitles عندما أخذني جيروم
    BM askerleri beni gemiye aldıklarında Hungnam Limanı'nda ağlıyordum. Open Subtitles لقدكنتُأبكيفيميناء(هيونجنام)عندما أخذني جندي أمريكي الى سطح سفينة .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد