Araba suya çarptığında camlar kırılmadıysa... hava boşluğu benzeri bir durum oluşmuştur. | Open Subtitles | لو لم تنهار تلك النوافذ عندما اصطدمت السيارة بالماء ربما صنعت جيباً هوائياً أو شيئاً مماثلاً |
İki topak karanlık madde birbirine çarptığında farketmediler bile. | Open Subtitles | عندما اصطدمت كتلتان من المادة المظلمة إنهما لم يتوقفان |
Uçak ikiz kulelere çarptığında, ben 4 numaralı odadaydım. | Open Subtitles | كنت في مبنى أربعة عندما اصطدمت الطائرات بالأبراج |
Bu olmalı çünkü sürücüye çarptığında şekli bozulmuş ve bakır kaplamasına DNA bulaşmış. | Open Subtitles | والسبب كونها قادره على ذلك لقد تشوهت عندما اصطدمت بالسائق ملتقطه الحمض النووى فى الستره النحاسيه |
Titanik dondurma kamyonuna çarptığında vaz mı geçti? | Open Subtitles | هل استسلمت سفينةُ تايتانيك عندما اصطدمت بشاحنة الآيس كريم؟ |
Çöp torbam ona çarptığında Winter Wonderland çalmaya başladı ve nerden geldiğini bilmiyorsan şaşırtıcı derecede korkutucu bir şarkı. | Open Subtitles | عندما اصطدمت بها كيسة القمامة بدأت تعزف أغنية وينتر وندرلاند وعلى غير المتوقع فهي أغنية مخيفة عندما لا تعرفين مصدرها |
Motoru "Arby's"in yanına çarptığında yani. | Open Subtitles | عندما اصطدمت دراجته بجدار مطعم اربيز |
Detektif Salerno'ya çarptığında yolun ortasında dikilmiyormuş. | Open Subtitles | المحقق " ساليرنو " لم يكن واقفا في منتصف الطريق عندما اصطدمت به |
Arabam ağaca çarptığında aklımdan geçen ilk şey "en azından bitti" oldu. | Open Subtitles | عندما اصطدمت سيارتي بتلك الشجرة أول فكرة جالت بخاطري هي "على الأقل انتهى الأمر" لا مزيد من الألم |
Şimdi Pontiac Cady'nin arabasına çarptığında onu uçurmuş olmalı. | Open Subtitles | الآن، عندما اصطدمت "البونتياك" بسيّارتها . لابدّ وأنّ ذلك جعلها تطير |
Örümcek ağına çarptığında. | Open Subtitles | عندما اصطدمت بشبكه العنكبوت |
- Gemi çarptığında, parçalandı. | Open Subtitles | -تَحطّمت السفينة عندما اصطدمت |