sadece baskının kalkmasını istediğinde, yukarı doğru böyle bir hareket yap, ama sadece baskının kalkmasını istediğin zaman. | TED | وعندما ترغبين بإزاحة الضغط ارفعي ذراعك إلى الأعلى، بهذه الطريقة ولكن فقط عندما ترغبين بإزاحة الضغط |
Bir dahaki sefere evine misafir istediğinde, gidip de kartını sokaktaki yabancılara verme. | Open Subtitles | فى المرة اللاحقة عندما ترغبين ببعض الصحبة فلا تمنحى كارتكِ للغرباء بالشارع |
Yani mesela yemek yemek istediğinde açlık mı hissediyorsun yoksa bıkkınlık mı? | Open Subtitles | عندما ترغبين بالأكل أتشعرين بالجوع أم القرف؟ |
Bunu yeniden yapmak istediğinde bizi de haberdar et. | Open Subtitles | أعلمينا عندما ترغبين في إعادة الكرّة |
Konuşmak istediğinde burada olacağım. | Open Subtitles | عندما ترغبين بالحديث، سأكون هنا |
Gördün mü bak, istediğinde o kadar da sessiz değilmişsin. | Open Subtitles | أرأيتِ، لستِ صامتة عندما ترغبين |
Bir daha bir şey yapmak istediğinde kendi kızına yapsan nasıl olur? | Open Subtitles | ... في المرة القادمة عندما ترغبين في فعل شيء لمَ لا آخذ إبنتك؟ |
Sadece istediğinde. | Open Subtitles | فقط عندما ترغبين بشدة. |
- Bozukluk yaşamıyorum, Susan. Konuyu değiştirmek istediğinde her zaman zeka testi uyguluyorsun. | Open Subtitles | لا أعاني خطباً (سوزن)، تختبرين بصري دائماً عندما ترغبين في تغيير الموضوع |