Anneniz Hastalandığında doktor yerine bir bürokratla konuşması gerekebilir. | Open Subtitles | عندما تمرض والدتك قد تتكلم هي مع بيروقراطي بدلاً من طبيب |
Biliyorum, dostum. Hastalandığında kendin yapamıyorsun. | Open Subtitles | انا اعرف ياحبيبي عندما تمرض لا تستطيع المساعدة |
Buradaki hayvanlar Hastalandığında onları bir duvara bağlıyorlar. | Open Subtitles | "عندما تمرض الحيوانات هُنافإنهاتعلقعند السد" |
Hatta hastayken, daha az iğrençsin. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنت لست مقرفا كثيرا عندما تمرض |
Beyaz hücreler hastalanınca yardıma koşuyor. | Open Subtitles | الخلايا البيضاء تقوم بمساعدتك عندما تمرض |
Çoğu insan hasta olduğunda çok cesur ve korkusuz biri olacağını düşünür, | Open Subtitles | معظم الأشخاص يعتقدون أنه عندما تمرض تغدو شجاعًا وبلا مخاوف، |
Babam ziyaretçileri sevmez özellikle annem hastayken. | Open Subtitles | والدي لا يحب الزوار , خصوصا عندما تمرض والدتي |
Bak Jimmy, bebeğin hastalanınca endişe etmen doğal bir şey, ama bu olağan bir şeydir. | Open Subtitles | (انظر يا (جيمي من الطبيعي أن تقلق عندما تمرض طفلتك و لكنه شيء طبيعي |
hastalanınca ne olacak peki? | Open Subtitles | لكن ماذا يحدث عندما تمرض ؟ |
Başka birisi daha hastalanınca mı yani? | Open Subtitles | -أتعني عندما تمرض مستنسخة أخرى؟ |
Bir kız hasta olduğunda ne yapılacağını okumuştum. | Open Subtitles | قرأت ان هذا ما تفعله عندما تمرض فتاة |
Gerçekten hasta olduğunda onu buraya getir. | Open Subtitles | أحضريها هنا عندما تمرض فعلاَ |
- Ellie hasta olduğunda deliriyor. | Open Subtitles | - ايلي مجنونه عندما تمرض - |