Ona fahişeden bahsettiğimde sanki hiç haberi yokmuş gibiydi. | Open Subtitles | عندما ذكرت بأنّ المومس إليه، هو لم يبد حتى للمعرفة. |
Anne, konferanslardan bahsettiğimde gelmen gerektiğini anlatmaya çalışmıyordum. | Open Subtitles | أمي ,عندما ذكرت أمر الاجتماع لم أقصد انه عليكِ الحضور |
Aday olabileceğimden bahsettiğimde ise şaka olmaktan çıktı. | Open Subtitles | و عندما ذكرت أني قد أترشح، لم يعد الأمر مزاحاً |
- Evet, evet. - Dee kasadan bahsedince hemen konuyu değiştirdiğini sen de gördün. | Open Subtitles | لقد رأيت كيف غير الموضوع عندما ذكرت الخزينة |
Ama kızkardeşim hep buraya gelmek istemiştir, ben de Berklee bahsedince, neden olmasın ki dedim. | Open Subtitles | لكن أختي لطالما أرادت القدوم الى هنا لذا عندما ذكرت بروكلي المكان فكرت، حسناً هذا رائع |
Yiyecek bir şey dediğimde peynir ve kraker gibi bir şeyler demek istemiştim. | Open Subtitles | عندما ذكرت وجبة خفيفة كنت أفكر ببعض الجبن والسلطات |
Sırlardan bahsettiğimde direk oraya baktı. | Open Subtitles | نظر إليها مباشرةً عندما ذكرت الأسرار |
..ailenden bahsettiğimde darmadağın olmuştun, hatırladın mı? | Open Subtitles | انفعلتى عندما ذكرت والديكى، اتتذكرين؟ |
Zvenigorod'dan bahsettiğimde mi? | Open Subtitles | عندما ذكرت زفينقراد؟ |
Geçen sefer bu çocuklardan bahsettiğimde Bakan Curry'nin gözleri neredeyse yerinden uğradı. | Open Subtitles | (الوزير (كوري لقد برزت مقلتا عينيه عندما ذكرت هؤلاء الرجال |
Ro'kenhrontyes'ten bahsettiğimde ifadenizdeki korkuyu farkettim. | Open Subtitles | لقد تميزت الخوف بادياً على وجهك عندما ذكرت كلمة (روكيرونتيس). |
Reddington'un temizlikçisinden bahsettiğimde bunun bir kadın olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | (عندما ذكرت أمر مُنظفة (ريدينجتون ستعرفين أنها كانت إمرأة |
Tatum Weckler'dan bahsettiğimde gözünü bile kırpmadı. | Open Subtitles | (لم يرمش حتى عندما ذكرت اسم (تاتم واكلر |
Gaby, ona "bahçıvan" Alejandro'dan bahsedince... kafamda alarm zilleri çaldı. | Open Subtitles | عندما ذكرت غابي بستانيّها أليخاندرو انطلق جرس إنذاري |
Ona Kıbrıs hesaplarından bahsedince çıldırdı çünkü tüm varlığını orada gizliyordu. | Open Subtitles | لقد فزع عندما ذكرت حسابات " قبرص " لأنه يخفيها هناك |
Evet. Ve sen de bu gece oyunda şu büyük siyah "bebek yapan" dan bahsedince... | Open Subtitles | و الليله عندما ذكرت صانع الأطفال الأسود الضخم |
Vay canına, bir gülümseme. İsminden bahsedince birden neşelendin. | Open Subtitles | ياللروعة, ابتسامه, لقد انتعشت عندما ذكرت اسمها. |
Kara kaplı defter dediğimde sıçradı. | Open Subtitles | = عندما ذكرت الدليل ارتفع معدل النبضات |
Dostum, erkek erkeğe hafta sonu dediğimde, sırf Nathan Scott'la takılıyoruz diye, kendimizi Bellagio Otel'in havuz kenarında, bedava odalar ve içkilerle hayal etmiştim. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}يا صاح، عندما ذكرت نهاية اسبوع للشباب تخيلتنا بجانب مسبح "بلاجيو" ،مآوي و مشروبات كلّها متوفرة (لماذا سنرافق مع (نايثن سكوت |