"عندما رحلت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gittiğinde
• Ben yokken
• ayrıldığında
• terk ettiğinde
• sen gidince
• Ben giderken
• Gittiğin zaman
• gittikten sonra
• gittiğimde
• gittiği zaman
• ben ayrılırken

O zamana kadar hiç ayrılmamış olduğumuzdan, ve hep beraber olacağımızı düşündüğümden, annem gittiğinde ona sarılmadım bile.
و لأننا لم ننفصل أبداً و اعتقدت أننا ستبقى معاً للأبد لم أقم حتى بضمها عندما رحلت.

Ve aslında sanırım sen gittiğinde kalbimi de yanında götürdün.
وأعرف حقاً أنك عندما رحلت فقد أخذت قلبي معك

Ben yokken listenin bayasını halletmişsin.
أنجزوا العديد من قائمة مهامك عندما رحلت عنكِ

Annen ayrıldığında her şey boşa gitti, değil mi?
عندما رحلت أمك، اتجه العمل إلى الهاوية، صحيح؟

Sen terk ettiğinde bize sadece James arka çıktı.
وجيمس هو الشخص الوحيد الذي كان موجوداً لمساعدتنا عندما رحلت

Artı, sen gidince, ev işlerini yapmama bahanesini de kaybettik.
و بالاضافة، عندما رحلت فقدنا عذرنا لعدم قيامنا بالواجبات المدرسية

Ben giderken o küçük bir kızdı, şimdiyse bir kadın olmuştu.
عندما رحلت, كانت فتاة والآن امرأة حلّت محلّها

Sen Gittiğin zaman geri dönersen, değişeceğime söz vermiştim.
عندما رحلت وعدت نفسي بأنّك عندما تعود سوف أتغيّر

Sen gittikten sonra, kuzenlerinden hiçbiri gelipte birşeye ihtiyacım var mı diye sormadı.
عندما رحلت انت لم ياتى اى من أولاد عمك ليروا ان أحتجت لشىء

Annem gittiğinde babam ve ben bir süreliğine iyi geçindik.
عندما رحلت والدتي أنا ووالدي إتفقنـا لفترة

Sen gittiğinde dört yaşındaydı.
اعني,انه كان في الرابعة من عمره عندما رحلت, هل تتذكر؟

Annem gittiğinde sen de bunu mu yaptın?
أعمل شيء إيجابي منه هل هذا ما فعلته عندما رحلت أمي؟

Annen bırakıp gittiğinde bir buçuk yaşında yoktun.
كما تعلم، عندما رحلت والدتك .إنّك كنت لا تبلغ العام و النصف من عمرك

Ama sen gittiğinde düşündüm ki, düşündüm ki belki de bu ta başından olması gerekendi.
..لكن اعتقدت ، عندما رحلت انت ..ان هذا ما كان يجب أن يحصل منذ زمنٍ بعيد

Ben yokken birçok şeyle uğraştığını biliyorum ve seni affediyorum.
أعلم أنك حاولت فعل العديد من الأشياء عندما رحلت وأنا أسامحك

Buradan ayrıldığında hangi cehenneme gidiyordun?
أين كنت ذاهباً عندما رحلت من هنا ؟

Benim canımı yaktığında da, annemle alay ettiğinde de hatta annen seni terk ettiğinde bile elimden gelenin en iyisini yaptım.
انـا لم اكف حتى بعد ان آذيتــنـــي وأهـنت شرف امي وحتى عندما رحلت امك

sen gidince ve o gidince her şeyi beraberinizde götürdünüz.
عندما رحلت عندما رحل أخذتما كل شيء معكما

"Ben giderken gözlerin sağlamdı, neden böyle oldu?"
عيناكِ التي كانت بخير عندما رحلت ما الذي حدث لها الآن؟ لماذا أصبحتِ عمياء؟

Gittiğin zaman hiç olmadığım kadar yalnız kaldım.
عندما رحلت بقيت لوحدي

- Bak, geçen gece sen gittikten sonra ne oldu?
حسناً، انظر ما حصل ليّ البارحة عندما رحلت. ما هذا؟

Biliyor musun, senden ayrılıp uzaklara gittiğimde seni de yanımda götürürdüm.
أتعلمين, عندما رحلت بعيداً عنك, كنت آخذك معي دائماً بداخلي.

İsobel gittiği zaman bile bazen sana baktığımda hiç tanıyamadığım bir yönünü görüyorum.
وحتى عندما رحلت إيزوبيل أحياناً أنظر إليك وأجد جزءً منك لم أعد أعرفه

ben ayrılırken kız hala burdaydı. ve hayattaydı.
لقد كانت هناك عندما رحلت لقد كانت حية