Önce mektuplarda, sonra Seninle tanıştığımda. | Open Subtitles | فى طريقة كتابتك للخطابات أولا و ثانيا عندما قابلتك |
Seninle tanıştığımda hissettiğim sanki... seninle beni o tanıştırmıştı. | Open Subtitles | عندما قابلتك هذا جعلني اشعر بأنه ربما هو من قدمك لي |
Seninle tanıştığımda hissettiğim... sanki... seninle beni o tanıştırmıştı. | Open Subtitles | عندما قابلتك هذا جعلني اشعر بأنه ربما هو من قدمك لي |
Biliyor musun, seninle ilk tanıştığımda hoş olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما قابلتك أولآ,كنت أعتقد أنك جميلة أنا كنت مخطئ كليآ |
ama şu an o günün, hayatımın en şanslı günü olduğunu fark ediyorum, çünkü seninle tanıştığım zaman bir ilişkim yoktu. | Open Subtitles | لكنني أدرك الآن انني في أسعد أيامي لأنني كنت غير مرتبط عندما قابلتك |
Seninle tanıştığımda bir striptiz kulübünde soyunuyordun. | Open Subtitles | انهم عاهرات؟ عندما قابلتك كنت تتعرين في نادي تعري |
Seninle tanıştığımda benim gözümde bir devdin. | Open Subtitles | عندما قابلتك أول مرة كنت بطول عشرة أقدام |
Seninle tanıştığımda, içime kapalıydım çünkü korkuyordum. | Open Subtitles | عندما قابلتك اول مرة كنت مركذة لاننى كنت خائفة |
Ama Seninle tanıştığımda gurur duyacağım bir şey yaptığımı anladım. | Open Subtitles | والآن عندما قابلتك أعطيتني شيء ثالث لأفخر به |
Seninle tanıştığımda (şaşkın) gözlerini dört açmış masum biriydin. | Open Subtitles | عندما قابلتك للمرة الأولى، كنت بريئاً متسع العينين |
Seninle tanıştığımda bir sürü iş teklifi almış durumdaydım. | Open Subtitles | حسناً، عندما قابلتك للمرة الأولى كان لدي العديد من عروض الوظائف |
Seninle tanıştığımda, bir sürü disiplin.. ...cezası olan birinden başkası değildin. | Open Subtitles | عندما قابلتك ، لم تكن إلا ملفاً كبيراً من المخالفات |
Doğru, Seninle tanıştığımda berbat haldeydin. Peki şimdi? | Open Subtitles | ـ صحيح، لقد كنت في حالة مزرية عندما قابلتك ـ وماذا عن هذا الآن؟ |
Seninle tanıştığımda söylediğim gibi, şişman birine aşık olamam. | Open Subtitles | أخبرتُكَ بهذا عندما قابلتك أنني لا أستطيع الوقوع في غرام شخص بدين |
Seninle tanıştığımda dünyam aydınlandı. | Open Subtitles | عندما قابلتك.. كان هناك بصيص آمل |
Seninle ilk tanıştığımda fahişeydin. Şimdi bir eş ve anne olacaksın. | Open Subtitles | عندما قابلتك,أنت كنت فتاة شارع الآن أنت ستصبحين زوجة وأم |
Vivica, seninle ilk tanıştığımda ne duydum, biliyor musun? | Open Subtitles | فيفيكا، هل تعلمين ما شعرت به عندما قابلتك |
Aman Tanrım, seninle tanıştığım zaman sadece bir bisikletin vardı. Yalnızca bu değil, | Open Subtitles | يا إلهي ، عندما قابلتك كنت تملك دراجة فقط |
Seninle ilk tanıştığım zaman, zorba biri olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما قابلتك أول مرة اعتقدت أنك فاشي قاسي |
Seninle tanışınca terapiyi bitirmeye ve psikiyatrı bir daha görmemeye karar verdim. | Open Subtitles | عندما قابلتك قررت إنهاء علاجي و لا اري نفوري ثانية. |
I so vividly remember meeting you. | Open Subtitles | أنا أتذكّر بشكل شديد الوضوح عندما قابلتك |
İlk tanıştığımızda senin eşcinsel olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعلم، لم أعتقد أنّك مثلي عندما قابلتك لأول مرة. |
Çünkü seninle karşılaştığımda, bir halt bilmiyordun. | Open Subtitles | ,لأني عندما قابلتك .لم تكن تعرف أي شيء |