Ama ben Onunla tanıştığımda da pek temiz sayılmazdı ki. | Open Subtitles | هيا لم تكن في الأصل غير مدنسة عندما قابلتها |
Onunla tanıştığımda sadece Oregon'dan tatlı bir kız sanmıştım ama savaş muhabere sağlıkçısı olmak ne kadar zordur bilir misin? | Open Subtitles | احد الفضليات. عندما قابلتها, طننتها مجرد فتاه جميله من |
Ben Onunla tanıştığımda, neredeyse her gün kafasını duvara vuruyordu. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت تقوم بضرب راسها على الحائط كل يوم لمدة معينة |
John! Onu ilk gördüğün anda bir şey olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بُدَّ وأنك كنت ذو شأنٍ عندما قابلتها أول مرة |
Onu ilk gördüğümde bir kokteylde... arkasında kuyruğu olan bir kıyafetle dolaşıyordu. | Open Subtitles | عندما قابلتها , كانت تعمل .. فى محل للكوكتيلات مع ذيل أرنب مُعلق على ظهرها |
Tanıştığınızda benim pelerinimi giyiyordun. | Open Subtitles | عندما قابلتها كنت ترتدي عباءتي |
İşte o zaman, Fatima'yı düşünmeye başladım, o, ilk tanıştığımda, özel olarak görmeyi başaramadığım kişiydi. | TED | وفي هذه اللحظة بدأت أتذكر فاطمة فاطمة التي فشلت في رؤية تميزها عندما قابلتها أول مرة |
- Onunla karşılaştığında takiyon cihazı yerini Dünya 38 olarak belirlemiş, yani orada olacaktır. | Open Subtitles | أداة التعقب التيكونية تعقبتك في الأرض 38 عندما قابلتها -لذا ستجدها هناك |
Onunla karşılaştığımda iyi görünüyordu. | Open Subtitles | إنها بدت لى لطيفة عندما قابلتها |
Onunla tanıştığımda evli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | إسمع, لمْ أملك أدنى فكرة بأنها كانت متزوج عندما قابلتها لأول مرة. |
Onunla tanıştığımda çöpleri karıştıran evsizlerle yatan alkolik bir fahişeydi. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت تأكل من القمامه. وكانت عاهرة مدمنة تضاجع الرجال المشرّدين. |
Onunla tanıştığımda evli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أملك أدنى فكرة أنها كانت متزوجة عندما قابلتها. |
Dinle bak. Sevgilim, Onunla tanıştığımda bir adamla birlikteydi. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت صديقتى برفقه شخص ما. |
Onunla tanıştığımda üzerinde üniforma vardı. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت ترتدي زيّ رسمي |
Böylece Amerikalı kadın bir avukat olarak ben ve Onunla tanıştığımda fısıltı ile konuşan Sahar 12 Afgan hakimin önünde, yüksek mahkemede davayı savunuyorduk. | TED | إذن كنا هناك في المحكمة العليا نتجادل أمام 12 من القضاة الأفغان، أنا كمحامية أمريكية أنثى، و(سحر)، المرأة الشابة التي عندما قابلتها لم تستطع رفع صوتها أعلى من الهمس. |
Onu ilk gördüğümde bir kokteylde... arkasında kuyruğu olan bir kıyafetle dolaşıyordu. | Open Subtitles | عندما قابلتها , كانت تعمل .. فى محل للكوكتيلات مع ذيل أرنب مُعلق على ظهرها |
Onu ilk gördüğümde, tam konuşamıyordu. | Open Subtitles | عندما قابلتها للمرة الأولى لم يُمكنها التحدث على الإطلاق |
Onunla ilk Tanıştığınızda hissettiniz. | Open Subtitles | لقد شعرت بالأمر عندما قابلتها لأول مرة |
Bununla ilk tanıştığımda, bu kadın muhtemelen yalnız ölecek diye düşünmüştüm, ama bak nerede, yanında kim var... | Open Subtitles | عندما قابلتها لأول مرة، اعتقدت أن هذه المرأة.. أنها ستموت وحيدة على الأرجح، لكن ها هي ذي وها أنت ذا |
Onunla karşılaştığında şey gibi oldun mu... | Open Subtitles | عندما قابلتها ...هل قلت مثل |
Onunla karşılaştığımda bunu asla yapmadı. | Open Subtitles | لم تفعل ذلك أبداً عندما قابلتها |