ويكيبيديا

    "عندما قالت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylediğinde
        
    • dediğinde
        
    • söylüyordu
        
    • söylediği zaman
        
    • derken
        
    • deyince
        
    Annem iki günlüğüne ayrılacağını söylediğinde, nerdeyse bayılıyordum. Open Subtitles عندما قالت أمي أنها ستتغيب ليومين أوشكت علي الموت
    Üç, Leydi Edgware hiç mektup almadığını söylediğinde yalan söylüyordu. Open Subtitles ثالثا: الليدى ادجواير كذبت عندما قالت انها لم تستلمه
    Bunu bana dediğinde, birden, ondan nasıl intikam alabileceğimi anladım. Open Subtitles عندما قالت لي هذا واتتني فجأة فكرة كيفية الإنتقام منها
    O yüzden bana balık tutmaya gidelim dediğinde, çok sinir bozucu birisi olduğunu düşündüğüm için kendimi kötü hissediyorum. Open Subtitles عندما قالت لي بأن أذهب معها لصيد السمك شعرت بالإستياء لإعتقادي بأنها كانت مزعجة
    Gerçek olmadığını söylediği zaman ağlamadı mı? Duygularını itiraf edecek mi? Open Subtitles ألم تبكـي عندما قالت , لم يكن حقيقيا ، أستعترف بمشاعرها ؟
    Helen en son "Babam haklıymış." derken ne demek istedi? Open Subtitles ما الذي عنته هيلين بالنهاية عندما قالت أبي كان محقا؟
    Evet. Ama Ona da sıradaki olduğumu söylediğinde inanmıştım. Open Subtitles ياه ولكن ايضا صدقتها عندما قالت اننى التالية
    Mahkemede zehri kendisi için aldığını söylediğinde doğru söylüyordu, yemin edebilirim. Open Subtitles عندما قالت فى المحاكمه أنها أخذت السم لتقتل نفسها أقسم أنها كانت تقول الحقيقه
    Devin bu sözleri söylediğinde, sorunun benim fahişe fetişim olmadığını anladım. Open Subtitles عندما قالت ديفين هذه الكلمات فجأة تبادر الى ذهني ان المشكلة لم تكن بسبب خيالاتي حول العاهرات
    Allison Kanlı Mary'i gören birini tanıdığını söylediğinde, bizi korkutmak için yalan attığını düşünümüştüm. Open Subtitles عندما قالت أليسون أنها تعرف شخصاً رأى ماري الدموية ظننت أنها تكذب لتخيفنا
    Bana buraya yalnız geleceğini söylediğinde kavalyesiz gelmesinin çok yazık olacağını düşündüm. Open Subtitles عندما قالت لي بأنها قادمه هنا بمفردها أعتقد بأنه سيكون عيباً بأنها ستأتي هنا بدون مرافقه
    Peki Lucille Clifton "Onun gözleri hayvandır" dediğinde bu nedir? Open Subtitles ماذا كانت تعني لوسيل عندما قالت أعينها كالحيوانات؟
    "Dur" dediğinde sesi korkmuş gibiydi ama geri kalanı duygusuzdu. Open Subtitles عندما قالت توقف كانت تبدو خائفة لكن باقي الكلام كان عاديا
    "Hayır" dediğinde durmadın, değil mi, Will? Open Subtitles انت لم تتوقف عندما قالت لا , صحيح ياويل؟
    Bugün, karım bana günaydın dediğinde, ona homurdandım. Open Subtitles اليوم , عندما قالت زوجتي صباح الخير , صرخت عليها
    Bugün annenin konuşmasını duydum.Bana arkanı dönüp, annemi ele vermeden nasıl kendi hayatına sahip olamayacağını söylüyordu. Open Subtitles سمعت كلام أمك اليوم ..عندما قالت أنك لا تستطيع الحصول على الحياة حتى ..تُسلم أمي إلى الشرطة وتدير ظهرك نحوي
    Yani, o söylediği zaman bize gerekenin bu olduğuna dair tam bir netlik hissettim. Open Subtitles حسناً، عندما قالت ذلك، أدركت أن هذا ما نحتاج إليه.
    Tuvalete gitmesi gerektiğini söylediği zaman. Open Subtitles عندما قالت أنها بحاجة للذهاب إلى الحمام
    Kadın, kelle avcısının ahırdaki zenci arkadaşı derken neyi kastetti? Open Subtitles مالذي قصدته عندما قالت صديقك صائد الجوائز الأسود في الإسطبل؟
    Parayı suratına fırlatmak isterim deyince, umudun simgesi haline gelmişti. Open Subtitles عندما قالت انها تود إلقاء المال فى وجهه اصبحت رمزا للامل لنا جميعا انظر اليها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد