Oğlum kendisini uyandıran bu sesi... yıllar önce küçük bir çocukken bir kez daha duymuştu. | Open Subtitles | الصوت الذي أيقظ ابني كان صوت سمعه مرة واحدة فقط من قبل منذ عدة سنوات عندما كان صغيراً |
küçük bir çocukken, poposundan kaldırıp etrafta gezdirirdim, uyanmazdı bile. | Open Subtitles | عندما كان صغيراً , كنت احمله مع مؤخرته وأحمله دون ان يستيقظ |
O küçükken ediyordum artık etmiyorum. Birbirimize alıştık. | Open Subtitles | كرهـته عندما كان صغيراً أما الآن فنحن نشكّل صُحبّة |
O küçükken ben yaşadığım sürece ona bir şey olmayacağını söylerdim. | Open Subtitles | عندما كان صغيراً كنت أقول له طالما أنني على قيد الحياة لن يحدث لك مكروه |
Daha küçükken Nemanja beni korkutmaya bayılırdı. | Open Subtitles | عندما كان صغيراً كان يحب أن يخيفني |
gençken boyardı, evleri değil, tuvalleri. | Open Subtitles | شكرا لك وقبل ذلك عندما كان صغيراً .كان يرسم .ليس منازل ولكن لوحات |
Roberta Perry, oğlunun hayatını kontrol ediyordu ve çocukken onu çok dövmüştü. | Open Subtitles | لقد أدارت (روبرتا بيري) بحياة ابنها وتحكّمت به، وضربته عندما كان صغيراً |
Bennie, küçük bir çocukken babasını şiddet içeren bir suç sonucu kaybetti. | Open Subtitles | بيني " فقد والده في جريمة عنف عندما " كان صغيراً |
küçük bir çocukken saldırıya uğramış. | Open Subtitles | كان يضٌرب عندما كان صغيراً |
I.R.S'e göre, küçük bir çocukken, matematik ödevini yapmamış. | Open Subtitles | - وفقاً لـ(د،إ،د)، عندما كان صغيراً لم يحل واجب الرياضيات |
- Tamam! Bennie, küçük bir çocukken babasını şiddet içeren bir suç sonucu kaybetti. | Open Subtitles | (فيني) فقد والده في جريمة عنيفة عندما كان صغيراً. |
Robert küçük bir çocukken seks için yanıp tutuşuyordu. | Open Subtitles | (روبرت) كان لا ينفك عن التفكير بالجنس عندما كان صغيراً... |
O küçükken, onun en sevdiği romanı okurdum... | Open Subtitles | عندما كان صغيراً , كنت أقرأ له قصص ساخرة |
Heo Joon Jae'nin annesi O küçükken demiş ki... | Open Subtitles | ... والدة هيو جون جاي قالت بأنهُ عندما كان صغيراً |
Annesi O küçükken ölmüş. O sendin! | Open Subtitles | توفيت عندما كان صغيراً - هذا أنت - |
Sanırım, gençken tedavi gördüğü doğru. | Open Subtitles | صحيح انه دخل استشارة نفسية عندما كان صغيراً كم من الوقت؟ |
gençken annesini balkondan aşağıya ittiği varsayılıyor. | Open Subtitles | يعتقد أنه دفع والدته من شرفة عندما كان صغيراً |