Fakat günün sonunda şehirler hakkında konuştuğumuzda, insanlarla toplantıyla ilgili konuştuğumuzda, | TED | ولكن في نهاية اليوم عندما نتكلم عن المدن نحن نتكلم عن تجميع الناس |
Şimdi, tartışmalar hakkında konuştuğumuzda, evet, fazlaca askeri bir dille konuşuruz. | TED | الآن، عندما نتكلم عن الجدل، نعم، نتكلم بلغة عسكرية جداً. |
Şimdi yaratacağımız gelecekle ilgili konuştuğumuzda, bir şeyden bahsetmek bence gerekli. Bu da içinde yaşadığımız dünya hakkında net bir görüşe sahip olmak. | TED | لذا عندما نتكلم الآن عن المستقبل الذي سنصنعه, أحد الأشياء المهمة في رأيي هو وجود رؤية واضحه ومفهومة تجاه العالم الذي نعيشه حالياً. |
Motivasyonla ilgili konuşmak biraz garip. Çünkü bunun ile ilgili konuştuğumuz zaman bizi en çok etkileyen hikâyeler oluyor. | TED | الحديث عن تمكين المرأة أمر غريب، لأننا عندما نتكلم عنه، فإن أكثر شيء يؤثر بنا هو القصص. |
- Aslında, konuştuğumuz zaman, seslerimiz ses dalgaları üretir. | Open Subtitles | , في الحقيقة , عندما نتكلم أصواتنا تتنج موجات صوتية |
Pislik, bazen konuştuğumuz zaman, midem rahatsızlanıyor. | Open Subtitles | تبا , أحيانا عندما نتكلم يؤلمني بطني |
Ve hakikaten, yoksula karşı şiddeti konuştuğumuzda, bunu bazen en garip şekilde yapıyoruz. | TED | وبصراحة، عندما نتكلم عن العنف ضد الفقراء، أحيانًا يكون الحديث بأغرب الطرق. |
Gördün mü, yetişkinler gibi konuştuğumuzda nasıl güzel oluyor. | Open Subtitles | أرأيت؟ أليس لطيفا عندما نتكلم مع بعض كالراشدين؟ |
Tamam, konuştuğumuz zaman haber ver. | Open Subtitles | اخبريني عندما نتكلم |
- konuştuğumuz zaman... | Open Subtitles | - عندما نتكلم... |