ويكيبيديا

    "عندما نشعر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hissettiğimizde
        
    • zaman
        
    Aynısı, yalnız, incinmiş veya reddedilmiş hissettiğimizde de geçerli. TED نفس الشيء عندما نشعر بالوحدة أو الألم أو الرفض.
    Kendimizi değersiz hissettiğimizde yalnızca kendimiz gibi hissederiz yalnızca biz kim olduğumuzu biliriz. Open Subtitles نحس بأنّنا أنفسنا حقاً... نعرف فقط من نكون... عندما نشعر أنّنا عديمي القيمة.
    Zihinsel olarak bağlarımızı kısıtlıyoruz. Taciz edildiğimizde, zorbalığa uğrayınca, işimizi kaybetmekle tehdit edilince, zayıf ve düşük hissettiğimizde. TED عقلياً نحن نضغط على شبكات تواصلنا عندما تتم مضايقتنا، وعندما يتم التنمر علينا عندما يتم تهددينا بخسارة وظائفنا عندما نشعر بمشاعر منخفضة أو بضعف
    Sonra doğru zaman geldiğinde belki başka bir şişe açarız. Open Subtitles و عندما نشعر أن الوقت مناسب ربما نفتح قنينة أخرى
    Bunların farklı bir dünya için plan yapmaya kendimizi yetkili hissettiğimiz zaman neler yapılabileceği konusunda ilham verici örnekler olduklarını düşünüyorum. TED هذه امثلة حية عن ماذا بوسعنا ان نفعل عندما نشعر بأننا مخولين للتخطيط لعالم سيكون مختلفًا.
    Utandığımız zaman hikayelerimizi anlatamayız ama hikayelerimiz kimliğimizin temelidir. TED عندما نشعر بالخجل لا نستطيع أن نحكي قصصنا وقصصنا هي أساس هويتنا.
    Güçsüz hissettiğimizde ne yaparız? TED ماذا نفعل عندما نشعر بالضعف؟ ،نفعل
    Neden? Çünkü şefkatle, yani öteki ile beraber hissettiğimizde, kendi dünyamızın merkezinden kendimizi indiririz ve başkasını oraya koyarız. Ve bir kere egomuzdan kurtulduğumuzda, o zaman "Kutsal"ı görmeye hazır oluruz. TED لماذا؟ لأن التراحم يكون عندما نشعر بالآخرين فإننا نخلع أنفسنا عن محور عالمنا ونضع شخصاً آخر هناك. وحال التخلص من حب الذات عندئذ يمكننا ملاقاة الإلة.
    Bizim daha genç birisi için bir şeyden vazgeçtiğimizde, ya da yaşlanmayı önleyici ürünlere bel bağladığımızda, veya vücudumuz sırf değiştiği için artık bizi ele verdiğini hissettiğimizde aslında inkar ediyoruz. TED إنه الإنكار عندما نحاول أن نبدو أكثر شبابًا. أو عندما نصدق منتجات مقاومة الشيخوخة. أو عندما نشعر وكأنّ أجسادنا تخذلنا. ببساطة لأنها في طور التغيّر.
    Tamam. Problem, bu günlerde, modern insan olarak -- (Kahkahalar) tehlikede hissettiğimizde, kendimizi hala o kimyasallarla dolduruyoruz ama trafik polislerini öldğremediğimiz için -- (Kahkahalar) ya da emlakçıları yiyemediğimiz için, yakıt vücudumuzda kalıyor, birikiyor böylece daimi bir alarm halinde kalıyoruz, devamlı bir durum. Ve işte olan bir diğer şey. TED إذا المشكلة في الوقت الحالي في الرجل المتحضر --(ضحك)-- عندما نشعر بالخطر نستمر في تعاطي الكيميائيات ولكن لأننا لا نستطيع قتل مراقبي المرور --(ضحك) أو أكل وكلاء العقارات، يبقى الوقود فقط في جسمنا مرارا وتكرارا بذلك، نحن في حالة مستمرة من التنبيه حالة مستمرة وهنا شيء آخر حدث
    Rahat hissettiğiniz zaman mı doğru kişidir, yoksa havai fişekler olmaması rahatlatıcı bir işaret midir? Open Subtitles أيكون سليماً عندما نشعر بالراحة أم الراحة لعدم وجود ألعاب نارية؟
    Ne zaman kendimizi iyi ve hazır hissedersek, o zaman toparlanırız. Open Subtitles حسناً سوف نقوم بالتحميل عندما نشعر بتحسن . ونكون مستعدين
    canın yandığı zaman ağlayabilirsin. Open Subtitles سواءٌ كان ذلك هنا أو في العالم الحقيقيّ، فلا ضرر في البكاء عندما نشعر بالألم
    Ben diyorum ki, daha sonra acıktığımız zaman... Open Subtitles ولكني أقول لاحقاً عندما نشعر بالجوع.
    Bazen çocuklarla ben keyifsiz olduğumuz zaman bunu yaparız. Open Subtitles ...أحيانا عندما نشعر نحن الفتية بالحزن هذا ما نفعله
    Yalnız olduğum zaman çıkıyorum. Open Subtitles أذهب عندما نشعر بأننا وحدنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد