Aynısı, yalnız, incinmiş veya reddedilmiş hissettiğimizde de geçerli. | TED | نفس الشيء عندما نشعر بالوحدة أو الألم أو الرفض. |
Kendimizi değersiz hissettiğimizde yalnızca kendimiz gibi hissederiz yalnızca biz kim olduğumuzu biliriz. | Open Subtitles | نحس بأنّنا أنفسنا حقاً... نعرف فقط من نكون... عندما نشعر أنّنا عديمي القيمة. |
Zihinsel olarak bağlarımızı kısıtlıyoruz. Taciz edildiğimizde, zorbalığa uğrayınca, işimizi kaybetmekle tehdit edilince, zayıf ve düşük hissettiğimizde. | TED | عقلياً نحن نضغط على شبكات تواصلنا عندما تتم مضايقتنا، وعندما يتم التنمر علينا عندما يتم تهددينا بخسارة وظائفنا عندما نشعر بمشاعر منخفضة أو بضعف |
Sonra doğru zaman geldiğinde belki başka bir şişe açarız. | Open Subtitles | و عندما نشعر أن الوقت مناسب ربما نفتح قنينة أخرى |
Bunların farklı bir dünya için plan yapmaya kendimizi yetkili hissettiğimiz zaman neler yapılabileceği konusunda ilham verici örnekler olduklarını düşünüyorum. | TED | هذه امثلة حية عن ماذا بوسعنا ان نفعل عندما نشعر بأننا مخولين للتخطيط لعالم سيكون مختلفًا. |
Utandığımız zaman hikayelerimizi anlatamayız ama hikayelerimiz kimliğimizin temelidir. | TED | عندما نشعر بالخجل لا نستطيع أن نحكي قصصنا وقصصنا هي أساس هويتنا. |
Güçsüz hissettiğimizde ne yaparız? | TED | ماذا نفعل عندما نشعر بالضعف؟ ،نفعل |
Neden? Çünkü şefkatle, yani öteki ile beraber hissettiğimizde, kendi dünyamızın merkezinden kendimizi indiririz ve başkasını oraya koyarız. Ve bir kere egomuzdan kurtulduğumuzda, o zaman "Kutsal"ı görmeye hazır oluruz. | TED | لماذا؟ لأن التراحم يكون عندما نشعر بالآخرين فإننا نخلع أنفسنا عن محور عالمنا ونضع شخصاً آخر هناك. وحال التخلص من حب الذات عندئذ يمكننا ملاقاة الإلة. |
Bizim daha genç birisi için bir şeyden vazgeçtiğimizde, ya da yaşlanmayı önleyici ürünlere bel bağladığımızda, veya vücudumuz sırf değiştiği için artık bizi ele verdiğini hissettiğimizde aslında inkar ediyoruz. | TED | إنه الإنكار عندما نحاول أن نبدو أكثر شبابًا. أو عندما نصدق منتجات مقاومة الشيخوخة. أو عندما نشعر وكأنّ أجسادنا تخذلنا. ببساطة لأنها في طور التغيّر. |
Tamam. Problem, bu günlerde, modern insan olarak -- (Kahkahalar) tehlikede hissettiğimizde, kendimizi hala o kimyasallarla dolduruyoruz ama trafik polislerini öldğremediğimiz için -- (Kahkahalar) ya da emlakçıları yiyemediğimiz için, yakıt vücudumuzda kalıyor, birikiyor böylece daimi bir alarm halinde kalıyoruz, devamlı bir durum. Ve işte olan bir diğer şey. | TED | إذا المشكلة في الوقت الحالي في الرجل المتحضر --(ضحك)-- عندما نشعر بالخطر نستمر في تعاطي الكيميائيات ولكن لأننا لا نستطيع قتل مراقبي المرور --(ضحك) أو أكل وكلاء العقارات، يبقى الوقود فقط في جسمنا مرارا وتكرارا بذلك، نحن في حالة مستمرة من التنبيه حالة مستمرة وهنا شيء آخر حدث |
Rahat hissettiğiniz zaman mı doğru kişidir, yoksa havai fişekler olmaması rahatlatıcı bir işaret midir? | Open Subtitles | أيكون سليماً عندما نشعر بالراحة أم الراحة لعدم وجود ألعاب نارية؟ |
Ne zaman kendimizi iyi ve hazır hissedersek, o zaman toparlanırız. | Open Subtitles | حسناً سوف نقوم بالتحميل عندما نشعر بتحسن . ونكون مستعدين |
canın yandığı zaman ağlayabilirsin. | Open Subtitles | سواءٌ كان ذلك هنا أو في العالم الحقيقيّ، فلا ضرر في البكاء عندما نشعر بالألم |
Ben diyorum ki, daha sonra acıktığımız zaman... | Open Subtitles | ولكني أقول لاحقاً عندما نشعر بالجوع. |
Bazen çocuklarla ben keyifsiz olduğumuz zaman bunu yaparız. | Open Subtitles | ...أحيانا عندما نشعر نحن الفتية بالحزن هذا ما نفعله |
Yalnız olduğum zaman çıkıyorum. | Open Subtitles | أذهب عندما نشعر بأننا وحدنا. |