"عندما نقول" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dediğimizde
• dediğimiz zaman
• dediğimiz zamandı

Matematik acı verici dediğimizde bu bazı insanlar için doğru.
عندما نقول أن الرياضيات مؤلمة، هناك بعض الواقعية في هذه العبارة عند بعض الناس.

Bu, burası ruhlarla dolu dediğimizde aslında anlatmaya çalıştığımız şey değil midir?
أليس هذا جزءاً كبيراً مما نعنيه عندما نقول إن المكان مضطرب ملىء بالأرواح ؟

Ve bu organizasyonda, biz hiçkimse dediğimizde, bu siz anlamına gelir.
... وبهذه المُنظمة , عندما نقول لا أحد فأنتم المقصودون بذلك

Birbirimizi gördüğümüz zaman, merhaba dediğimiz zaman, kaç defa öpüşürüz?
عندما نرى بعضنا, عندما نقول مرحبا, كم مرة سوف نقبّل ؟

Bu, "Tamam, iyi olacağız. Bu gerçekten işe yarayacak." dediğimiz zamandı.
هذا هو عندما نقول "حسنا ، نحن سنكون على ما يرام ، وهذا هو فعلا سوف ينجح ."

Kazanmak istiyorsan tüm gücünüzle bağırın! "Hadi" dediğimizde, "savaş" deyin.
اذا كنت تريدون الفوز ، اصرخوا باعلى اصواتكم عندما نقول انطلقوا قولوا قتال

Koleksiyoncu dediğimizde pullar ya da beyzbol kartlarından bahsetmiyoruz.
عندما نقول أنها تهوى الجمع لا نتحدث عن الطوابع أو بطاقات البيسبول

İyiyim dediğimizde bu iyi değilim demektir.
عندما نقول الأمر على مايرام، يعني ليس على مايرام.

Siz aslında tutsaksınız takviye kuvvet gelene kadar ye dediğimizde yiyeceksiniz uyu dediğimizde uyuyacaksınız ne dersek onu yapacaksınız.
أنتم سجناء بصورة فعًالة حتى وصول التعزيزات سوف تأكلون عندما نقول لكم

Ne zaman siyahların hayatı önemli dediğimizde, diğerlerininki önemsiz olduğundan değil, sadece korkmadan yaşamaya hakkımız olduğunu doğrulamak istiyoruz. Çünkü birçok şey, bize tersini söylüyor.
إذًا عندما نقول بأن أرواح السود مهمة، ذلك ليس لأن حياة غيرهم غير مهمة، إنها ببساطة لأننا يجب أن نؤكد بأننا نستحق العيش دون خوف، عندما تخبرنا الكثير من الأشياء بأننا لا نستحق.

Güneş enerjisi sistemleri dediğimizde, genellikle Güneş enerjisi üretmek için en yaygın kullanılan sistemler olan Güneş pilleri veya Güneş panellerinden söz ederiz.
ولكن عندما نقول أنظمة طاقة شمسية، نتحدث عادة عن الخلايا الكهروضوئية، أو الألواح الشمسية، وهي الأنظمة الأكثر استخدامًا لتوليد الطاقة الشمسية.

Yarım saat dediğimizde, bu $300 ve resimli bir kimliği var diye göklerde efsanevi gardiyan baykuşlar gibi uçmaya hakkı olduğunu düşünen o yürüyen mozarella çubuklarını kontrol etmek için.
عندما نقول "نصف ساعة," للتحكم في قطعان شرائح الموتزوريلا, الذين يظنون أن 300 دولار, وصورة من بطاقة التعريف,

Getir dediğimizde hayvanlarını amcamın ahırına getireceksin.
تحضر حيواناتك إلى عمي عندما نقول ذلك.

İyiyim dediğimizde de iyi değiliz demektir.
عندما نقول نحن بخير، يعني لسنا بخير.

Sana sıç dediğimizde sıçacaksın ve işe dediğimizde işeyeceksin.
ستأكل عندما نقول لك كل

Yani biz "motor" dediğimizde, ...hareketlerinizi yapmaya başlamalısınız.
لذا عندما نقول "أكشن" لابد من حدوث ذلك

Öyle ise"Özgürlük egemenlik ve bağımsılık" dediğimiz zaman her biri aklımızda belli bir dönemin resmi olarak canlanır, kendine özgü hisleri vardır belli bir tarihsel dönemdeki tarihsel bir günün.
لذلك عندما نقول حرية، سيادة، استقلال، كل فرد منكم يرسم صورة في ذهنه هنالك كلمات معينة، أحاسيس معينة، ليوم معين، لفترة تاريخية معينة.

Ama belki de ''kalbi kırık'' dediğimiz zaman gerçekten de kırık ve hasarlı bir kalpten bahsediyor olabileceğimizi kabul edersek tüm bunlara daha iyi bir yol bulabiliriz.
هناك طريقة أفضل، على الأرجح، إذا أقررنا أنه عندما نقول: "قلب مكسور" فنحن نتحدث بالفعل أحياناً عن قلب مكسور حقيقي.

Sorun yok dediğimiz zaman sorun var demektir.
عندما نقول لايُوجد خطب... إنه يعني حتمًا يوجد خطب.

Bu "işte!" dediğimiz zamandı.
هذا يكون لدينا عندما نقول "أ ها!"