Biz de Dan'le tanışmak isteriz belki bir dahaki sefer St. Louis'e geldiğinde. | Open Subtitles | أتعلمين، نحب أنْ نلتقي بدان، ربّما المرّة القادمة عندما يأتي إلى سانت لويس. |
Peki buraya geldiğinde küçük canavara ne olacak? | Open Subtitles | إذاً مالذي سيحدث إلى الصغير المخيف عندما يأتي إلى هنا؟ |
Yani burada oturup varsayımları tartışabiliriz ama buraya geldiğinde bizden ne isterse onu isteyecek. | Open Subtitles | , يمكننا التحدث افتراضياً كما نشاء لكنه سيطلب ما يشاء عندما يأتي إلى هنا |
Buraya geldiğinde bağırmayı kes ki sana zarar vermesin, tamam mı? | Open Subtitles | عندما يأتي إلى هنا توقفي عن الصراخ لكي لايؤذيك |
Buraya benim ne aradığımı sormaya geldiğinde ona şu yüzüğü gösterir misin? | Open Subtitles | عندما يأتي إلى هنا ويسألك عما كنت أبحث عنه هل يمكنكِ أن تُريه هذا الخاتم؟ |
Ama geldiğinde çok sıkı çalışırız. | Open Subtitles | أحياناً يعمل وفقاً لجدوله الخاصّ، لكن عندما يأتي إلى هنا، نتدرّب بجديّة. |
Biliyorum, ama buraya geldiğinde iyi bir izlenim oluşturmak istiyorum o yüzden don giymeye karar verdim. | Open Subtitles | أعرف، لكني أريد أن أضع إنطباع جيد عندما يأتي إلى هنا لذلك قررت أن أرتدي ملابس داخليه |
Eve geldiğinde ölüm, buralarda bir yere saklanmıştı. | Open Subtitles | في تلك الغرفة يختبىء الموت عندما يأتي إلى المنزل |
Buraya geldiğinde o adamı öldüreceğim ve kardeşimi kurtaracağım. | Open Subtitles | و عندما يأتي إلى هنا سوف أقتل هذا الرجل و أحرر أختي |
Bu yüzden hastaneye gelmiyor çünkü geldiğinde gerçeklik yüzüne çarpıyor. | Open Subtitles | لهذا السبب لا يأتِي إلى المستشفى لأنّه عندما يأتي إلى هنا، يرى الواقع |
geldiğinde yeniden toplanalım. | Open Subtitles | لنتجمّع مُجدّداً عندما يأتي إلى هُنا |
Teşekkürler, Mora Bey. Patronum geldiğinde ona da söyleyin. | Open Subtitles | أخبر رئيسي عندما يأتي إلى هنا. |
Pekâlâ buraya geldiğinde ona sorarım. | Open Subtitles | حسنا، سأسأله عندما يأتي إلى الحياة؟ |
Voros'un Berlin'e geldiğinde nerede kaldığını biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين أينَ سيبيت (فوروس) عندما يأتي إلى (بِرلين)؟ |
Adams House Oteli şehre geldiğinde hep kaldığı oteldir. | Open Subtitles | فندق (آدم هاوس) كان المكان الذي يقيم فيه عندما يأتي إلى هنا. |
Omar ve ben, o buraya geldiğinde evlenmeyi umuyorduk. | Open Subtitles | أنا و(عمر) كنا ننوي الزواج عندما يأتي إلى هنا |
Buraya geldiğinde. | Open Subtitles | عندما يأتي إلى هنا. |
Han bizim tatlı barına geldiğinde ona kesinlikle Han Margaret diye sesleneceğim ve barımız da yarın gece kesin açılıyor! | Open Subtitles | سوف أكتب أسم (هان مارغريت) على لائحة الضيوف عندما يأتي إلى حانتنا، التي سيتم أفتتاحها غداً ليلاً |