Leke. Güldüğünde kafasından geçenleri okuyorum. Cevabım, hayır. | Open Subtitles | عندما يبتسم اراها من خلال رأسه ، الطلب مرفوض |
Şans intikam kadar kanlı ve çirkin birşeyin yüzüne Güldüğünde... başka hiçbirşeyin olmadığı kadar... sadece Tanrı'nın varlığının değil, onun isteğini yerine getirdiğinizin kanıtıymış gibi görünür. | Open Subtitles | عندما يبتسم لك الحظ مع فكرة قبيحة و عنيفة مثل الانتقام يبدو بوضوح و لاشك أن الله موجود و أنك ستنفذ مشيئتة |
Belki Güldüğünde, dudaklarının üstünün hafifçe kırışması. | Open Subtitles | ربما عندما يبتسم , فسيكون هناك نُغزة صغيرة فوق شفته |
Birisi bana gülümsediğinde tek gördüğüm bir şempanzenin hayatı için yalvarışıdır. | Open Subtitles | عندما يبتسم لي أحد لا أرى سوى قرد يتوسل طلباً لحياته |
Kader, intikam almak kadar vahşi ve çirkin bir şeye gülümsediğinde bu sadece Tanrı'nın varlığının değil aynı zamanda insanın onun iradesini gerçekleştirdiğinin de bir kanıtıdır. | Open Subtitles | عندما يبتسم لك الحظ مع فكرة قبيحة و عنيفة مثل الانتقام يبدو بوضوح و لاشك أن الله موجود و أنك ستنفذ مشيئتة |
- İnanılmaz. Bak utandı! Tıpkı Ricky Martin gibi gülümsüyor. | Open Subtitles | أنظر لقد احمر وجهه عندما يبتسم يبدو مثل ريكى مارتن |
Güldüğünde görebilirdiniz. | Open Subtitles | عندما يبتسم تراها |
Peki, biri gerçekten gülümsediğinde göz kenarları kırışır. | Open Subtitles | حسناً، إذن، ما الخطأ؟ عندما يبتسم شخص ما حقاً، فإنّ عيونهم تتجعّد. |
gülümsediğinde kızlar çıldırdı. | Open Subtitles | عندما يبتسم البنات ينفعلن |
Bazen Stan gülümsediğinde, ağzından baloncuklar çıkar. Ne sevimli, değil mi? Çok sevimli. | Open Subtitles | عندما يبتسم (ستان) أحياناً تظهر فقاعات كم رائعٌ ذلك؟ |
Gülüşü hoşuma gitmiyor. gülümsüyor derken, neyi kastediyorsun? | Open Subtitles | لا يعجبنى الأمر عندما يبتسم - ماذا تعنين.. |
Ay nasıl da parıldayıp sana gülümsüyor. | Open Subtitles | كيف يتلألأ القمر، عندما يبتسم إليك |
Ay nasıl da parıldayıp sana gülümsüyor. | Open Subtitles | كيف يتلألأ القمر، عندما يبتسم إليك |