ويكيبيديا

    "عند الظهر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • öğlen
        
    • öğlene
        
    • öğle
        
    • öğleyin
        
    • Öğlende
        
    • öğleden sonra
        
    öğlen şehrin dışındaki harabelerde buluşalım. Open Subtitles لم لا تقابلني خارج المدينة عند الأنقاض ؟ لنقل عند الظهر
    Thibodoux'un adamı yolda ve her ikisi de değiş tokuş için öğlen vaktininde anlaşmışlar. Open Subtitles رجل ثيبودوكس في الطريق وكلاهما إستعدّا لوقت التبادل عند الظهر
    Yarın öğlen buraya gel. Bekleyen bir minibüs olacak. Open Subtitles تعال هنا غداً عند الظهر سأحضر شاحنة مغلقة لتكون بانتظارك
    Tam isabet. Bak, öğlene kadar işim biter. Open Subtitles إنها هي ، إذن ، اسمع سوف نأتي إليك عند الظهر
    öğle yemeği tam öğle, akşam yemeği 18.30 da. Open Subtitles الغداء عند الظهر دائماً والعشاء عند الساعة 6: 30 مساءً
    Sen bunu öğleyin söyle de göreyim. Buna kargalar bile güler. Open Subtitles كررى ذلك ثانية عند الظهر ستقولينها لمؤخرة حصانى
    Uslu durursan, öğlen sana su getireceğim. Open Subtitles كن جيداً، سوف أجلب لك المزيد من الماء عند الظهر
    öğlen konuşacağımızı söylemiştik. Kuralları çiğniyorsun. Open Subtitles لقد قلنا بأننا سنتحدث عند الظهر إننا نخالف القاعدة
    Şişme kale ve prenses peri öğlen gelecek. Open Subtitles الحصول على نطاط القلعة والأميرة الجنية هناك عند الظهر.
    Bu öğlen, dün öldürülen bekçiye otopsi yapacaklar. Open Subtitles عند الظهر سيُشرِحون جثة الحارس... . الذي ُقتل ليلة أمس
    Yarın öğlen golfde. Yarın öğlen. Open Subtitles غدا عند الظهر الى الجولف غدا ظهرا
    Vaçutuların yarın öğlen saldıracağını söyle. Open Subtitles واخبرهم ان "واتشوتو" سوف يهجمون غدا عند الظهر
    Vaçutuların yarın öğlen saldıracağını söyle. Open Subtitles واخبرهم ان "واتشوتو" سوف يهجمون غدا عند الظهر
    İki kelebek öğlen saatlerinde rüzgarla birlikte uçuyorlarmış. Open Subtitles "فراشتان, خرجا عند الظهر" "ورقصا حول الجدول"
    öğlen mahkemede olmalıyız. Open Subtitles لابد أن نكون فى المحكمة عند الظهر
    öğlen olunca atla, yoksa Shana'nın kafasına bir kurşun sıkarım. Open Subtitles عند الظهر, أقفز أو أضع رصاصة في رأسها
    - Düğün yarın öğlen mağazada gerçekleşecek. Open Subtitles بأن العرس في المتجر غدا عند الظهر
    Eve öğlene doğru gelirim. Tabii bir avın peşine takılıp kalmazsam. Open Subtitles سأكون في البيت عند الظهر إلا إذا فقدت جهة التعقب
    Oraya öğle civarı gelmişti ki bu da onun bu bölgede olduğunu gösterir. Garcia, bir harita hazırla. Open Subtitles لقد وصل عند الظهر تقريبا مما يضعه في مكان ما ضمن ذلك الشعاع
    öğleyin onunla bir veda yemeği yememi istiyor. Open Subtitles يريدني أن أتناول غداء وداعي معه عند الظهر
    Öğlende demişti. Open Subtitles قال عند الظهر
    Tam gün okula gidiyor öğleden sonra saat 3 de özel ders alacak. Open Subtitles يذهب إلى المدرسة في الصباح، ومرة ​​أخرى عند الظهر و03: 00 والدروس الخصوصية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد