O hâlde annenin mezarına çiçeklerle son gelişimdi bu. | Open Subtitles | حسنا، تلك كانت آخر مرة أظهر عند قبر أمكِ حاملا الزهور |
Madeleine'in, çok uzun süre önce ölmüş olduğundan tanımıyor olması gereken kadının mezarına dua etmeye geldiği Mission Dolores kilisesinin mezarlığına varıncaya kadar. | Open Subtitles | حتى للمقبرة في "ميشين دولوريس" (حيث صلّت (مادلين عند قبر سيدة ماتت منذ زمن طويل والتي لم تكن تعرفها |
O halde, Boone'un mezarında ne işimiz var? | Open Subtitles | لماذا نجلس إذاً عند قبر (بوون)؟ |
O halde, Boone'un mezarında ne işimiz var? | Open Subtitles | لماذا نجلس إذاً عند قبر (بوون)؟ |
Geçen gün Mario'nun mezarında bana, nasıl boş verdiğimii sordun. | Open Subtitles | في اليوم السابق، لقد طلبتِ مني (عند قبر (ماريو كيف يمكنني الإبتعاد |
Pazartesi günü Ateş Yavrusu'nun mezarında buluşalım. | Open Subtitles | اللقاء يوم الاثنين (عند قبر (بيغ ريد |
Bugün babamın mezarına gittik. | Open Subtitles | كنا عند قبر والدي اليوم |
Ya şimdi Derek'in mezarına gittiyse? | Open Subtitles | ماذا لو كانت عند قبر " ديرك " الآن ؟ |
Sindirella ormanın derinliklerindeki annesinin mezarına bir ağaç dalı dikmişti. | Open Subtitles | في داخل أعماق الغابة، قامت (سيندريلا) بزرع نبتة عند قبر والدتها. |