geldiğinde burada olursan seni alıkoymasını isteyeceğim çünkü kendisi aynı zamanda korumam. | Open Subtitles | و إن كنت هنا عند وصوله سأطلب منه تقييدك ، لأنه حارسي أيضاً |
Buraya geldiğinde bunu kendisine siz söylersiniz. | Open Subtitles | إذاً قد يكون بوسعك إخباره عند وصوله. |
Eve geldiğinde zatürreye dönüşmüştü. | Open Subtitles | و عند وصوله للمنزل تطور إلى إلتهاب رئوي |
Dan, geldiğinde resmen benim tam ters istikametime gitti. | Open Subtitles | دان " فعليا هرب " للجانب الاخر عند وصوله |
Uygun frekansa geldiğinde bu yeteneğim insan vücudundaki damarların patlamasına neden olabiliyor. | Open Subtitles | ...عند وصوله لأعلى تردد يمكنه أن يتسبب في إنفجار ...الشرايين في جسد الإنسان |
O geldiğinde sana eşlik etmesi için bir memur ayarlayacağım. - Sağ olun müdürüm. | Open Subtitles | لمرافقتك عند وصوله - شكراً لك أيتها المدير - |
geldiğinde ondan cevapları almaya çalışalım. | Open Subtitles | فلنحاول الحصول على أجوبة له عند وصوله |
geldiğinde epey telaşlı görünüyordu. | Open Subtitles | بدا مكتئب قليلا عند وصوله. |
Gary Masters birazdan burada olacak. geldiğinde seni çağırmasını söyledim. | Open Subtitles | سيحضر (غاري ماسترز) خلال دقائق أخبرت قسم الدخول أن يستدعيك عند وصوله |