| Babam hakkında konuşmaya nasıl cüret edebilir? | Open Subtitles | أهوّن ماذا ؟ كيف يجرؤ أن يقول أي شيء عن أبي ؟ |
| Ve Babam hakkında daha fazla bilgiden mahrum mu kalayım? | Open Subtitles | وأشغله عن الحصول على معلومات أكثر عن أبي ؟ لا أظن ذلك |
| Siz de mi Babam hakkında konuşmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريدون التحدث عن أبي أيضاَ ؟ لأن آخر شخص سألني عنهم كاد يقتل |
| Annem ve Babamla ilgili anlattığım o harika hikâyelerin hepsini uydurdum. | Open Subtitles | كل هذه القصص عن أبي وأمي وكَم هم عظماء، قمت بتأليفها |
| Sonra annem Babamla ilgili bir şeyler söyledi ve sanki beynim açıldı. | Open Subtitles | ثم قالت أمي شيءً عن أبي وكان كأنه مفتاح قد أغلق بعقلي |
| Babam hakkında konuşmuyorsun. Bu konu hakkında da konuşmayacaksın. | Open Subtitles | لأنك لا تريد التحدث عن أبي, ولا تريد التحدث عن هذا |
| - Babam hakkında konuşma - evlat, senin babanı tanırım benim için senelerce çalıştı senelerce oda kendi işini yapmak istedi | Open Subtitles | لا تتحدث عن أبي يا بني أنا عرفت أباك لقد عمل لي لسنوات |
| Babam hakkında güzel şeyler hatırlıyorum yürürken sohbet etmemiz bana peri masalları okuması bunların hepsi gerçekten gerçekleşti... | Open Subtitles | الأشياء الجيدة التي أتذكرها عن أبي المشاوير التي مشيناها قصص الجن التي رواها لي |
| Çünkü bir daha Babam hakkında bir şey söylersen seni gebertirim. | Open Subtitles | لأنك إذا نطقت بأي شئ عن أبي مرة آخرى سأقتلك |
| Hiç bilmiyorum, aklıma bir fikir geliyor, mesela Babam hakkında yazayım diyorum. | Open Subtitles | ، لا أعرف، جائتني فكرة جيدة أن أكتب عن أبي |
| Hiç bilmiyorum, aklıma bir fikir geliyor, mesela Babam hakkında yazayım diyorum. | Open Subtitles | ، لا أعرف، جائتني فكرة جيدة أن أكتب عن أبي |
| Neden Babam hakkında kötü şeyler söylememi istiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تحاولين أن تجعليني أقول أشياءً سيّئة عن أبي ؟ |
| Neden kasabadaki herkes Babam hakkında benden daha çok şey biliyor? | Open Subtitles | لماذا الجميع في هذه البلدة معرفة المزيد عن أبي مما أفعل؟ ماذا تعني؟ |
| Babam hakkında konuşuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتحدثون عن أبي في التلفاز |
| Babamla ilgili fikirlerim o an değişmeye başlamıştı. | Open Subtitles | الفكرة المترسخة لدي عن أبي بدأت آنذاك بالتغير |
| İIgisiz gibi görünerek, Babamla ilgili şeyleri sana anlatmamı bekliyorsun. | Open Subtitles | أنت قَدْ تَدّعي بأنّك لا تَهتمُّي،َكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أَرى بأنّك تَتمنّى أنا أُخبرك بَعْض الأشياءِ عن أبي. |
| Babamla ilgili aklımda yer eden en büyük şey, başının arkası oldu. | Open Subtitles | أتعلم، أكثر شئ أذكره عن أبي هي مؤخرة رأسه |
| Herkese Babamla ilgili sorular sorduğunuz, kibar e-postalar yolladığınız için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردت شكل الكل لرسالهم الألكترونية الطيبة واستفساراتهم عن أبي |
| Tamam, özür dilerim. Ben babamı arıyorum, eskiden orada yaşıyormuş. | Open Subtitles | أجل، آسف أنا أبحث عن أبي هو اعتاد العيش هناك |
| Geri dönemezse diye babam için para biriktiriyorum. | Open Subtitles | احتفظ بالباقي لكي أبحث عن أبي إن لم يعد قريبًا |
| Savaş başladığında liderlerimizden biri olan babama duyulan saygıya uygun olarak, evet. | Open Subtitles | أنا ورثتها عن أبي الذي كان القائد عندما بدأت الحرب |
| Okul ödevim için babamın profilini çıkarıyorum. | Open Subtitles | فأنا أكتب موضوعاً عن أبي لصحيفتي المدرسية |
| Hastane personelinden, beni babamdan uzak tutmalarını istemiş. | Open Subtitles | طلب من موظفي المستشفى إبعادي عن أبي |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 