Ona o hastalığı veren adamla ilgili olan soruşturmadan bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدث عن التحقيق عن من أعطاه مادة تُحفز المرض عنده |
- Ben soruşturmadan bahsetmiyorum, Sizin ne düşündüğünüzü söylüyorum. Ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لا أتحدث عن التحقيق أتحدث عنك ما هو رأيك ؟ |
Bu soruşturma için söyleyecek bir şeyin var mı? | Open Subtitles | هل هناك شىء أخر تخبرنى به عن التحقيق ؟ أى شىء أخر ؟ |
Cezai soruşturma hakkında bilmek her şeyi bilir biri. | Open Subtitles | شخص يعرف كل شيء يوجد للمعرفة عن التحقيق في الجرائم |
Devam eden soruşturmayla ilgili, bir kaç detay bilinmektedir, ancak polis kaynakları | Open Subtitles | تفاصيل قليلة عُرِفَت عن التحقيق الجارى، لكن مصادر الشرطة تقول أنهم يبحثون |
Birkaç telefon ettim. Soruşturmanın dışındasın. Öyleyse neden buradasın? | Open Subtitles | كنت أزورة, أنت موقوف عن التحقيق فلماذا أنت هنا يا (كابتن سيرلنق) ؟ |
Bak, soruşturmadan kimin sorumlu olduğu hakkında bilgileri yok. | Open Subtitles | اسمعوا، أنهم لا يعلمون من هو المسئول عن التحقيق |
Kate Montgomery cinayeti soruşturmasında görevliyim. | Open Subtitles | أنا المسؤول عن التحقيق في وفاة كيت مونتغمري. |
Ama geldiğimden beri soruşturmadan dışlandığımdan başka bir diyeceğim yok. | Open Subtitles | ليس لديه ما ابغلهم به باستثناء ابعادى عن التحقيق |
Bizi soruşturmadan kurtarabilmek için bir sürü şey yaptım. | Open Subtitles | فعلتُ أكثر من اللازم لإبعادنا عن التحقيق. |
Görevin bu kısmını asıl soruşturmadan iki gün boyunca ayrı tutabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أبقي هذا الجزء من المهمة منفصلا عن التحقيق العام لمدة يومين |
Bu soruşturma için söyleyecek bir şeyin var mı? Daha başka bir şey? | Open Subtitles | هل هناك شىء أخر تخبرنى بة عن التحقيق ؟ |
Bu soruşturma için söyleyecek bir şeyin var mı? Daha başka bir şey? | Open Subtitles | هل هناك شيء أخر تخبرني به عن التحقيق ؟ |
Okula polis soruşturma hakkında bilgi verdim, ve Cannon uzaklaştırıldı. | Open Subtitles | الشرطة أخبرت المدرسة عن التحقيق وكانون تم توقيفه |
Seninle onun hakkında ve soruşturma hakkında konuşamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أتحدث إليك عنه ، عن التحقيق |
Kane karteli hakkında devam eden bir soruşturmayla ilgili konuşmak için burdayım. | Open Subtitles | انا هنا للتكلم عن التحقيق الجاري عن كين كارتل |
Birkaç telefon ettim. Soruşturmanın dışındasın. Öyleyse neden buradasın? | Open Subtitles | كنت أزورة, أنت موقوف عن التحقيق فلماذا أنت هنا يا (كابتن سيرلنق) ؟ |
Ekibin Seo Jun Suk'un dosyasından sorumlu. | Open Subtitles | فريقك هو المسؤول عن التحقيق في قضية سيو جون سوك. |
Gershon soruşturmasında yetkili o da değildi zaten. | Open Subtitles | هو لم يكن المسؤول عن التحقيق في المتحف على كل حال |