Ahbap, onu bilemem ama, pembe limonata hakkında düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | يا رفيقة, لا أعلم, أنا فقط لا يمكنني التوقّف عن التفكير بشراب الليمون الوردي. |
Ben ve diğer adam hakkında düşünmeyi bırakamadığı için neredeyse seks yapmayı bırakmıştık. | Open Subtitles | عن التفكير حول وجودي مع رجل أخر ونحنُ تقريباً توقفنا عن ممارسة الجنس |
Allahım yarabbim,iki dakka sene sonu gösterini düşünme. | Open Subtitles | ماذا فعلت بعد ذلك ؟ يا اللهي , هل تستطيعين التوقف عن التفكير في العرض الكبير لثانيه واحده ؟ |
Ölümlüler yaşar ve nefes alır. Tanrı gibi düşünmeyi bırak. | Open Subtitles | البشر يحيون ويتنفسون ربما يجدر بك التوقف عن التفكير كإله |
Bütün hafta düşünüp durduğum şey çöp. Kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | كل ما شغل تفكيري في هذا الأسبوع هو القمامة، لا أستطيع أن أتوقف عن التفكير فيها |
Seni aklımdan çıkaramıyorum... ve çok büyük bir salaklık ettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التوقف عن التفكير فيكِ والتفكير فى مدى غبائى |
Diane'i düşünmeden edemiyorum. Brad'i ona nasıl anlatacağız? | Open Subtitles | لا استطيع التوقف عن التفكير فى ديان هنقولها اية عن براد |
O yatağı unutamıyorum! | Open Subtitles | لآ يمكننى التوقف عن التفكير فى هذا السرير |
Her bir kişi, bir bir mahkemenin önüne yaklaştı, şunu düşünmekten kendimi alamadım: Bu insanlar nasıl buraya geldi? | TED | بينما يقترب كل شخص واحدا تلو الآخر، أمام غرفة الجلسات، لم أستطع التوقف عن التفكير: كيف جاؤوا إلى هنا؟ |
Olanlar hakkında düşünmeden duramıyorum, dostum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير بالأمر يا رجل |
Sadece yaptığım her şey, nereye gidersem gideyim, Onun hakkında düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | كل شيء اقوم به ...حيثما اذهب لا استطيع التوقف عن التفكير به |
Bilmiyorum. Roger hakkında düşünmeden edemiyorum? | Open Subtitles | لا أعرف لماذا و لكننى لا أستطيع التوقف عن التفكير به |
Size kendiniz hakkında düşünmeyi bırakmanızı söylemeyeceğim. | TED | الغاية من وجودي هنا اليوم ليست إخباركم أن تتوقفوا عن التفكير بأنفسكم. |
Ve bir süre sonra,ben... bunun hakkında düşünmeyi bıraktım, yalnız olmak daha kolaylaştı, riske girmek zorunda değildim, risksiz bir hayatın eğlenceleri. | Open Subtitles | وبعد فتره توقفت عن التفكير بذلك وفضلت ان اكون لوحدي |
Onu düşünme artık, yoksa çabalarımız meyve vermeyecek | Open Subtitles | أبعديه عن التفكير والجهد، أو الجُهد أو المخاطر الكبيره، |
Master planı düşünmeyi bırak ve bana yardım et, tamam mı? | Open Subtitles | توقف عن التفكير بهذا الموضوع بصورة أساسية وساعدني.. |
Bütün gece onu düşünüp durdum. | Open Subtitles | فأنا لم أستطِع التوقّف عن التفكير به طوال الليل |
Tek bildiğim, aylar geçmiş olmasına rağmen devamlı onu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد مرّت شهور و لا يمكنني التوقف عن التفكير به. |
Meg'i düşünmeden duramıyorum. - Bambaşka biri. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير بميج |
Vurulurken ki yüz ifadesini unutamıyorum o kadının | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير فى وجهها عندما أطلق عليها النار |
Şehirden 50 mil uzağına gittim, ...ama söylediğin şeyleri düşünmekten kendimi alamadım. | Open Subtitles | ان اتوقف عن التفكير بكل تلك الأشياء التي قلتها جعلتني ابدو كوحش |
aklımdan bir türlü çıkaramıyorum. Doğru bir şey mi yaptım? | Open Subtitles | لا استطيع ان اتوقف عن التفكير هل فعلت الشيء الصحيح؟ |
- O zamandan beri hep aynı şeyi düşündüm durumumuzun ne olduğunu düşünmeden edemedim. | Open Subtitles | ومنذ ذلك وكانني قلبت المفتاح بعقلي ولم استطيع التوقف عن التفكير بوضعنا الحالي |
Haklısın, Görüyorsun, Kaza hakkında düşünmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | أنتي محقة لا أستطيع التوقف عن التفكير بالحادث |
Olanları düşünmeden edemiyorum. Senden en son onu etki altına almamı istediğim zamanı... | Open Subtitles | لا يمكنني الكف عن التفكير فيما حدث آخرة مرّة طلبت منكَ سحره ذهنياً |
Sorunu çözmek için bilgisayar ne yapar diye düşünmek yerine insanın da yapacaklarının ekseninde çözümü kurun. | TED | عوضا عن التفكير بما سيفعله الحاسب لحل المشكلة، صمم الحل حول ما سيفعله الإنسان أيضا. |