Saldırı Amerikan hükümetini böler ve parçalar kasabayı Dış dünyadan koparır. | Open Subtitles | الهجمات مزقت ودمرت الحكومة الامريكية وجعلت مدينتنا منعزلة عن العالم الخارجي |
Dış dünyadan tamamen izole edilmiştir ama bir dosya almamız yada eklememiz gerekirse bir ajan kurye yollarız. | Open Subtitles | ..,إنه معزولٌ كلياً عن العالم الخارجي و لكننا نرسل ناقلي البيانات إليه في حال أردنا أن نحصل أو نضيف ملف ما |
Eğer haberleşme sistemimiz aksarsa dış dünyayla bağlantımız kesilecek. | Open Subtitles | إذا سقط نظام إتصالنا سننعزل عن العالم الخارجي |
Eğer haberleşme sistemimiz aksarsa dış dünyayla bağlantımız kesilecek. | Open Subtitles | إذا سقط نظام إتصالنا سننعزل عن العالم الخارجي |
Gözlerimi ve kulaklarımı dış dünyaya kapatıp gerçeğin ne olduğunu anlamalıyım. | Open Subtitles | أنّي يجب أن أغلق أذناي وعيناي عن العالم الخارجي لإدراك الحقيقة |
Dış dünya ile bağlantısı tamamen kopmuş. | Open Subtitles | لقد رحل، إنه منعزل تماماً عن العالم الخارجي |
İki hafta evvel görünmez bir Kubbe bizi dünyanın tamamından ayıracak şekilde Chester's Mill'de belirdi. | Open Subtitles | قبل اسبوعين قبة خفية ظهرت فوق تشيستر ميل وعزلتنا عن العالم الخارجي |
Kendimizi Dış dünyadan tecrit edebilmemiz için çok iyi hazırlanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد أن نكون على أهبة الاستعداد، لأننا سنعزل عن العالم الخارجي |
Dış dünyadan mahrum bırakılmak nasıl bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنتَ لا تعلم كيف هو الشعور أن تنفصل عن العالم الخارجي |
Kendimizi her zaman Dış dünyadan uzak tuttuk ama bu günün geleceğinden korkuyordum. | Open Subtitles | لقد ضللنا بعيدين عن العالم الخارجي لمدة طويلة كنت دائما خائفة من أن هذا اليوم قادم |
Bu figürler, bu güçlü çerçeve içine bir nevi kısılmışlar, sanki bir hapishane gibi, ancak aynı zamanda da bir kale gibi, çünkü bu onların kayıtsız, naif, tasasız ve Dış dünyadan oldukça habersiz olmasını sağlıyor. | TED | هذه الأشكال نوع ما محبوسة في هذه الشبكة القوية جداً، و التي هي سجن، لكنها أيضاً قلعة، لأنها تسمح للأشكال بأن تكون غافلة و ساذجة و مبتهجة و غافلة جداً عن العالم الخارجي. |
Onları Dış dünyadan uzak tutuyor olabilir. | TED | قد يبقيهم بعيدين عن العالم الخارجي. |
Dış dünyadan ayrı kalmış olsak bile bugün önünüzde gördüğünüz bu belediyeden başka bir hükümetimiz olmasa bile kurallar gereklidir. | Open Subtitles | ،على الرغم من كوننا منفصلين عن العالم الخارجي ،وعلى الرغم من عدم وجود حكومة وراء هذا المبني الذي أمامكم اليوم فالقواعد ضرورية |
dış dünyaya kapalıdırlar. | Open Subtitles | لتجار المخدرات ، إنها توفر عزل عن العالم الخارجي |
Dış dünya ile iletişimimi kestin. | Open Subtitles | و عزلتني عن العالم الخارجي |
İki hafta evvel görünmez bir Kubbe bizi dünyanın tamamından ayıracak şekilde Chester's Mill'de belirdi. | Open Subtitles | قبل بضعة أسابيع، سقطت قبّة خفيّة على (تشيستر ميل)، وحجبتنا عن العالم الخارجي. |
İki hafta evvel görünmez bir Kubbe bizi dünyanın tamamından ayıracak şekilde Chester's Mill'de belirdi. | Open Subtitles | قبل بضعة أسابيع، سقطت قبّة خفيّة على (تشيستر ميل)، وحجبتنا عن العالم الخارجي. |