Bir de şuna kulak verin: tedavi görenlerin yüzde birinin onda dördünden azı ilaç almayı bıraktı ya da tedaviyi ihmal etti. | TED | أسمعوا هذا: أقل من أربع أعشار واحد في المائة من الذين يتم علاجهم توقفوا عن تناول الدواء أو غير ذلك من ترك العلاج. |
Ama eğer söylediğin doğruysa, yani Harold ilaçlarını almayı kestiyse o zaman bu ölümünün bir nedeni olabilir. | Open Subtitles | لكن إن كان ما تقوله صحيح, أن هارولد توقف عن تناول دوائه, فهذا يمكن أن يكون عاملاً لوفاته. |
Haplarımı almayı bırakmamalıydım. | Open Subtitles | ما كان علي التوقف عن تناول حبوب منع الحمل |
Ben evlilikten bahsetmiyorum, sadece ailesi ile akşam yemeği yiyeceğiz. | Open Subtitles | لا أتحدث عن الزواج بل عن تناول العشاء برفقة والديه. |
Bir yemeği seninle paylaşamayacak kadar meşgul değilim asla, sevgili oğlum. | Open Subtitles | لم يكن شيء ليشغلني عن تناول وجبة معك يا صغيري العزيز |
Ama bir öğle yemeğine ne dersiniz 1 hafta sonra yada... ben tüm bu bilgileri inceledikten sonra ? | Open Subtitles | ولكن ماذا عن تناول الغداء خلال اسبوع عندما أقوم بترتيب كل هذه المعلومات ؟ |
Tüm bilgileri toparladıktan sonra bir öğle yemeğine ne dersiniz? | Open Subtitles | ولكن ماذا عن تناول الغداء خلال اسبوع عندما أقوم بترتيب كل هذه المعلومات ؟ |
Ya kendimi yıllardır ilaçlarla kontrol altında tuttuysam,... psikologlara giderek bu isteğimi bastırdıysam... ve nihayet... iki hafta önce ilaç almayı kestiysem... ve karanlık kuyuya girmeye karar verdiysem? | Open Subtitles | ماذا لو كنت أعالج لسنوات وأستشرت أخصائيون نفسيون لجمح تلك الرغبه وفي النهايه منذ اسبوعين توقفت عن تناول العلاج |
Önemli olan bir an evvel ilaç almayı kesmen. | Open Subtitles | الشيء الهام هو أنك يجب أن تتوقف عن تناول هذا الدواء في الحال |
İlaç almayı gerçekten kesmeli miyim? | Open Subtitles | هل ينبغي لي حقاً أن أتوقف عن تناول الدواء؟ |
Taburcu olunca ilaçlarını almayı bırakırlar. | Open Subtitles | عندما يطلق سراحهم يتوقفون عن تناول ادويتهم |
Ve ilaçları almayı bırakmama rağmen her yerde şu krizleri geçiriyorum; | Open Subtitles | و تصيني تلك النوبات حيث يداي ترتجفان في كل مكان بالرغم من أني توقف عن تناول الحبوب |
İlaçlarımı almayı bıraktım çünkü ilaçlarımı almayı bırakmayı istedim. | Open Subtitles | لقد توقّفت عن تناول علاجي لأنّني أريد التوقّف عن تناوله |
Kalsiyum kanal blokerlerini almayı bırakmışsın. | Open Subtitles | لقد توقفت عن تناول حاصرات قنوات الكالسيوم |
Fakat içerisinde dekstrometorfan bulunan öksürük şurubunu almayı keser kesmez gerçek dünyaya, aramıza dönmüş olacaksın. | Open Subtitles | ..لكن حالما تتوقفين عن تناول شراب السعال و المحلول الذي بداخله ستعودين الى العالم الحقيقي مع بقيتنا |
İlacı almayı bırakınca yan etkiler kayboldu. | Open Subtitles | لو توقّفت عن تناول الدواء، ستختفي الأعراض الجانبيّة |
Bir yemeği seninle paylaşamayacak kadar meşgul değilim asla, sevgili oğlum. | Open Subtitles | لم يكن شيء ليشغلني عن تناول وجبة معك يا صغيري العزيز |
Demek ki güzel. Benim en son uçak yemeği yememle ilgisi yok. | Open Subtitles | إذاً إنه لذيذ أنا لم أمتنع عبثاً عن تناول وجبات الطائرات |
Bence anneni arayıp akşam yemeğine geç kalacağını söylemen çok hoştu. | Open Subtitles | أظن أنه من الجيد أن تتصل بوالدتك كي تعلمها أنك ستتأخر عن تناول العشاء |
Bekleyebilir. Yarın akşam yemeğine ne dersin? | Open Subtitles | يمكن للاتصال أن ينتظر ماذا عن تناول العشاء ليلة الغد؟ |