Sanırım kız arkadaşından ve nefret ettiği TV işinden uzak kaldığı için memnun. | Open Subtitles | اعتقد بأنه سعيده لانه سوف يبتعد عن صديقته وعمله في التلفاز الذي يكرهه |
kız arkadaşından sır saklama konusunu yanlış kişiye soruyorsun. | Open Subtitles | أنت تسأل الشخص الخطأ حول إخفاء الأسرار عن صديقته الحميمة |
Eğer Hall, yeni kız arkadaşından kendini kurtarabilirse çıkıyoruz. Efendim, hatun benim Sara'mın yanında hiçbir şey. | Open Subtitles | حسنا اذا استطاع هال أن يبتعد عن صديقته الجديده سيدى انها لاشئ مقارنه بساره حبيبتى |
Ve blogunda kendi hayatı hakkında yazıyor, Saint Petersburg'daki hayatı hakkında -- 20 yaşların başında -- kedisi hakkında, kız arkadaşı hakkında yazıyor. | TED | و في هذه المدونة ,يدون عن حياته عن حياته في سانت بيترسبيرغ هو في بداية العشرينات من عمره عن قطته عن صديقته |
kız arkadaşı hakkındaki korkunç hikayeyi duydunuz. | Open Subtitles | قد سمعت تلك القصة المروعة عن صديقته و الراقص |
Eski kız arkadaşı uzaklaşma emri çıkarttırmış... ve protesto gösterilerinde iki kez tutuklanmış. | Open Subtitles | تلقى صفعة بحصوله على أمر ابعاد عن صديقته السابقة و اعتقل و اطلق سراحه مرتين |
Antremanlar ve öğünler arasında bir yandan mahkeme emri atamaları diğer yandan kız arkadaşından ayrılması bütün bu şeyler arasında, aklına mukayet olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | بين الوجبات و التدريب ، بين أوامر مواعيد المحكمة بين انفصاله عن صديقته بين كل هذه الاشياء ، هو يحاول أن يُحكم عقله |
kız arkadaşından ayrılmış bir sörfçüye ne denir? | Open Subtitles | ماذا تسمي راكب امواج انفصل عن صديقته للتو؟ |
Evet, ayrıca onun buraya gelip... kız arkadaşından ayrıldığını da biliyordun. | Open Subtitles | نعم ! وأيضا علمت أنه عندما جاء هنا جاء لإخباري بأنه انفصل عن صديقته |
kız arkadaşından ne haber? | Open Subtitles | ماذا عن صديقته ؟ |
Oğullarından birinin Melanie Foster adındaki kız arkadaşından ayrılmaya çalıştığı gece. | Open Subtitles | نفس الليلة التي حاول فيها أحد أبنائها الأنفصال عن صديقته (شابة أسمها (ميلاني فوستر |
Ta ki- Ta ki kız arkadaşından ayrılana kadar. | Open Subtitles | إلا إن انفصل عن صديقته .. |
kız arkadaşından ayrıldı. | Open Subtitles | وانفصل عن صديقته |
Rosewood'daki kız arkadaşından ayrıldı. | Open Subtitles | لقدْ إنفصل عن صديقته (في (روزوُد |
- kız arkadaşından çok uzakta! | Open Subtitles | بعيد جداً عن صديقته! |
Max, kız arkadaşı Cassandra'dan ayrılıp buraya geldiği çok açık. | Open Subtitles | ماكس .. انه واضح جدا لما هو هنا لأنه انفصل عن صديقته كاساندرا |
kız arkadaşı tarafından terk edildiğini anlatınca ona acıdık. | Open Subtitles | الفتى كان يحطم قلوبنا. بأخبارنا عن صديقته التي تركته. |
Erkek arkadaşı için kız kardeşime, kız arkadaşı için erkek kardeşime sevgilisi için de babama çekti. | Open Subtitles | أعطت لأختي عن صديقها، أخي عن صديقته، والدي عن صديقته. |
Hayır, kız arkadaşı Emily Krueger hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | لا لقد كان يتحدث عن صديقته ايميلي كروجر |
Ben'in kız arkadaşı olduğuna dair bir şeyler duymuş muydun? | Open Subtitles | هل سبق وأن سبمعت عن صديقته الخطيرة؟ |