ويكيبيديا

    "عن كون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğuna dair
        
    • olması hakkında
        
    • olmasıyla ilgili
        
    • teorisinde
        
    • olmakla ilgili
        
    Başbakanın bizim adam olduğuna dair ciddi şüphelerim var. Open Subtitles لدي شكوك جادة عن كون رئيس الوزراء الشخص المنشود
    Bizim evrenimizin, çok sayıda kabarcıktan meydana gelen sabunumsu bir çoklu evren içindeki bir evrenden ibaret olduğuna ve her bir kabarcığın farklı temel sabitler ve farklı fizik kanunlarına sahip farklı bir evren olduğuna dair düşünceler mevcut. TED لقد تم التكهن من قبل أن كوننا ليس الا فقاعة في أكوان صابونية متعددة مصنوعة من عدد وفير من الفقاعات, و كل فقاعة هي عبارة عن كون مختلف له ثوابت اساسية مختلفة و قوانين فيزيائية مختلفة.
    Mutfakta yerde oturuyorum ve üç dört yaşında falanım annem ve teyzem, babamın gömleğinin kanlı olması hakkında konuşuyorlar. Open Subtitles حـيـث كنت جالسـة علـى ... أرضيـة المطبـخ و كنت ... فـي الثـالثـة أو الرابعـة من عمـري و أمـي و خـالتـي تتـحـدثـان عن كون قميـص أبـي مغطـى بالـدمـاء
    Hikayenin bir efsane olması hakkında ne demiştin? Open Subtitles -ماذا قلت عن كون هذه القصّة أسطورة؟
    Geçen bendeydi ama çantasını bıraktı ve kardeşinin başının dertte olmasıyla ilgili bir şeyler söyledi. Open Subtitles كانت معي باكراً وتركت حقيبتها وقالت شيء عن كون أختها فى مشكلة ما
    Shane beni bağladığında ona, John Wakefield'ın hala hayatta olmasıyla ilgili dediklerini hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرين كلامكِ لـ (شاين) , حين قام بتعليقي ؟ عن كون (جون ويكفيلد) على قيد الحياة ؟
    Bence Castle bu süper kahraman teorisinde hakli olabilir. Open Subtitles كما تعلمين، قد يكون (كاسل) مُحقاً عن كون هذا الرجل بطلاً خارقاً.
    Çocuk sahibi olmakla ilgili bir şey söylememiştin. Open Subtitles لكنك لم تقل شىء عن كون لديك طفل؟
    Küçük şeytanın hayatta olduğuna dair bir iz var mı? Open Subtitles {\pos(190,235)} إذن، أهناك أخبار عن كون الشرير الصغير حيًا؟ أنا..
    Sophia babamın CIA'de olduğuna dair bir şeyler söyledi. Open Subtitles قالت (صوفيا) شيئاً، شيء عن كون والدي في الإستخبارات المركزيّة.
    Fırtına oyununda, senin istediğin şeyin yâni Prospero'nun istediği şeyin bu olduğuna dair bir şey yok. Open Subtitles مسرحيّة العاصفة لا تذكر شيئًا عن كون هذا مبتغاك، مبتغى (بروسبيرو).
    Ona "Annemin Montreal'deyken bir gönül macerası olduğuna dair bir şey duydun mu hiç?" sorusunu sordun. Open Subtitles أن( جيف باوز) هو أبوكِ. واجهتيه بالسؤال: "هل سمعتَ أي شيء عن كون أمّي...
    Sayın Yargıç, bu fotoğraf öldürücü patlamadan iki dakika önce çekilmiş ve sizin de gördüğünüz üzere, ...bombanın yerleştirildiği yerdeki çöpün yanından geçen kişi Zayeed Shaheed, ...ama Bay Shaheed'in 546 nolu odada olması hakkında daha çok şey dinlemek isterim. Open Subtitles حضرة القاضي هذه الصورة أُخِذت قبل دقيقتين من الإنفجار الوخيم (و كما يمكنك أن ترى (زايد شهيد يمر بقرب علبة القمامة حيث تم زرع القنبلة لكن أحب سماع المزيد عن كون السيد (شهيد) في الغرفة 546
    Ryan'ın köstebek olmasıyla ilgili. Open Subtitles عن كون راين هو الجاسوس.
    Bence Castle bu süper kahraman teorisinde haklı olabilir. Open Subtitles كما تعلمين، قد يكون (كاسل) مُحقاً عن كون هذا الرجل بطلاً خارقاً.
    Sen piç olmakla ilgili ne bilirsin ki? Open Subtitles ما الذي تعرفه عن كون الشخص ابن زنا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد