Onun yerine, bizim ayağımıza çağırdın. Çok sağol. | Open Subtitles | كان يجب أن تقولي ذلك لحبيبكِ على الهاتف و عوضَ ذلك، فقد قُدتِه مباشرةً إلينا. |
Ama Onun yerine stajıma son verildi ve o benimle bir daha konuşmadı. | Open Subtitles | لكن عوضَ ذلك أُلغي تدريبي، ولم يتحدّث إليّ قط من بعدها. |
Onun yerine bilimsel merakımı gidermeniz için yeterli bir süre hayatta kalırsınız. | Open Subtitles | عوضَ ذلك، ستظلّون أحياء كفاية لكيّ أنغمس في فضولي العلميّ |
Onun yerine otel odası tutalım. Caroline canıma okur. | Open Subtitles | إليك فكرة أفضل، دعينا نؤجّر غرفة فندقيّة أخرى عوضَ ذلك. |
Ama Onun yerine görgü tanıkları vardı ve konağı boşaltmak için bir SEAL ekibi göndermek zorunda kaldık. | Open Subtitles | عوضَ ذلك كان هناك شهود واضطررنا لبعث فرقة عمليّات خاصّة لتدمير الغاز. |
Ama Onun yerine stajıma son verildi ve o benimle bir daha konuşmadı. | Open Subtitles | لكن عوضَ ذلك أُلغي تدريبي، ولم يتحدّث إليّ قط من بعدها. |
Onun yerine alt edilmeden peşimi bırakmayacak bir avcıdan kaçıyorum. | Open Subtitles | "عوضَ ذلك أفرّ من صيّادة لن تبرح مطاردتي حتّى تقتلني" |
Onun yerine beni manastıra gönderdiler. | Open Subtitles | فأرسلوني لدير للراهبات عوضَ ذلك. |
Ama Onun yerine sinirlenip duruyor. | Open Subtitles | لكن عوضَ ذلك، فالغضب يهيمنه ولايفيد... |
Kol, seni öldürmesi için Damon'u etki altına almış. Onun yerine sen Kol'u öldüreceksin. | Open Subtitles | (كول) أذهن (دايمُن) لقتلكَ ستقتل (كول) عوضَ ذلك |
Ne Mirakuru'yu, ne şu diğer adamı. Onun yerine bana su tokatlatıp maketlere vurdurtuyorsun. | Open Subtitles | لا بشأن (الميراكورو) لا الرجل الآخر، وتجعلني ألطم الماء كأحمق عوضَ ذلك. |
Onun yerine Nina birkaç bağlantısını kullandı ve onunla yaşamaya başladık. | Open Subtitles | عوضَ ذلك، استخدمت (نينا) نفوذها، و... ذهبنا للإقامة معها. |
Onun yerine sen Kol'u öldüreceksin. | Open Subtitles | ستقتل (كول) عوضَ ذلك |