Sopalar ve kırbaçlarla cezalandırıldı ki, acı ve merhametini saklamayı öğrensin. | Open Subtitles | بواسطة العصا و السوط عوقب الطفل علم أن لا يظهر أى ألم أو رحمة |
Şüphelerinden dolayı cezalandırıldı. | Open Subtitles | لا ولاء. هو عوقب لشكوكه. |
Tam olarak mükemmel biri sayılmazdı ama ne zamandan beridir hırsızlık ve yalan, ölümle cezalandırılıyor? | Open Subtitles | (بورسيس) المسكين لم يكن بالضبط الشحص المثالي ولكن عندما اصيح كاذب وسارق عوقب بالموت؟ |
Bizi rehine olarak tutmasından dolayı cezalandırılıyor. | Open Subtitles | عوقب لأنه يحتجزنا كرهائن |
Bir polis olarak, Moose ani tepkileri nedeniyle 4 kez ceza aldı. | Open Subtitles | وتحول إلي شرطي دورية ، وقد عوقب * لأربع مرات بسبب إنفعالاته |
Hepimiz cezalandırıldık. | Open Subtitles | لقد عوقب الجميع |
Ve yanlış giden her şey için ne kadar acımasızca cezalandırıldığını söylediler. | Open Subtitles | وكم هو عوقب بقسوة لحادث كلّ شيء الخاطئ ذلك. |
Dokularımızın hepisinin farklı canlanma yetileri vardır. Burada yanlış bir kariyer seçen ve Yunan tanrıları tarafından cezalandırılan zavallı Prometheus'u görüyoruz. | TED | جميع أنسجتنا لديها قدرات مختلفة جداً في التجديد، وهنا نرى بروميثيوس المسكين، الذين قام بعدة قرارات مخادعة وقد عوقب من قبل الآلهة اليونانية. |
Bunun için cezalandırıldı. | Open Subtitles | لا بد أنه عوقب بسبب ذلك. |
cezalandırıldı bile. | Open Subtitles | عوقب الأن |
cezalandırıldı mı? | Open Subtitles | عوقب ؟ |
Demek istediğim, Fargo bir savaş kalıntısını güzel bir şeye çeviriyor ve sonra cezalandırılıyor çünkü o aslında felaketi önlemek için bize yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أعني، قام (فارجو) بتحويل ...تذكار لحرب إلى شيء جميل و الحياة أكدت هذا ثم عوقب لأنه يحاول مساعدتنا في تفادي كارثة |
Bana sürgün cezası, ona iki yıl hafif bir ceza. | Open Subtitles | لقد عوقب بالنفي، ولقد حظى بسنتين حُكم مُخفف. |
Fakat ne bir ceza almış ne de uzaklaştırma sadece farklı vardiyalara atılmış o kadar. | Open Subtitles | لكن لا توجد أي عقوبات تاديبية أو المثول امام القضاة فقط عوقب بالتغير الى نوبات عمل مختلفة |
Rashid duvaraları etiketlemekten ceza aldı. | Open Subtitles | رشيد) عوقب بسبب تعليقه) الملصقات على الحائط |
Hepimiz cezalandırıldık! | Open Subtitles | لقد عوقب الجميع |
Emlakçı Joe Santomauro'nun anlaşma yapmadığı için neden cezalandırıldığını da. | Open Subtitles | ولماذا (جو سانتومارو) سمسار العقار خاصته، عوقب عندما لم يستطع إنجاز الصفقة |
İlk insanları yaratan ama onlara ateşi verdiği için sonsuza dek cezalandırılan, kardeşi Prometheus'un yanında çalışıyordu. | TED | وكان يعمل جنبًا إلى جنب مع أخيه (بروميثيوس). الذي خلق أول إنسان ولكنه عوقب للأبد بسبب منحه النار للبشر. |