Sağ gözün sol gözünden yarım milim yukarıda. | Open Subtitles | عينكِ اليمنى أعلى بنصف مليمتر . من عينكِ اليسرى |
Yalan söylediğin zaman sol gözün hala seğiriyor. | Open Subtitles | أنها فقط عينكِ اليسرى , مازالت تقوم بتلك الحركة التي تفعلينها عندما تكذبين |
Kilisede antiseptik peçetelerim var. gözüne bakabilirim istersen. | Open Subtitles | لدي مسحات طبية في الكنيسة أستطيع أن ألقي نظرة على عينكِ من أجلكِ |
Sağ gözüne çektiğin rimel ise eğri büğrü olmuş. | Open Subtitles | والماسكرا أسفل عينكِ اليمنى معوّجة |
Benim ülkemde, gözlerini dikip bakamazsın bile bana. Sen bir hiçsin! | Open Subtitles | في بلادي أنتي لا تستحقين أن ترفعي عينكِ نحوي, أنتي لا شيء |
Ne zaman gözünü ondan alacaksın? | Open Subtitles | كيف ذلك وأنتِ لا ترفعين عينكِ من عليها ؟ |
Git buradan be, mikrop kapmış gözlerine değen ellerinle klavyeme dokunma. | Open Subtitles | ،يا إلهي، ليس على لوحة مفاتيحي .مع أصابعكِ الملوثة برمد عينكِ |
Omuzlarında ve sağ Gözünün üstünde büyük bir baskı var. | Open Subtitles | لديكِ الكثير من التوتر في كتفيكِ و فوق عينكِ اليمنى |
Hastalarıma göz kulak olmanı ve ameliyathaneyi arayıp oraya gittiğimizi söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تبقي عينكِ على مرضاي واتصلي بغرفة العمليات، أخبريهم أننا قادمون. |
İşimde gözün olduğunu zaten bütün koloni biliyordur bence. | Open Subtitles | أظن أنهم جميعهم يعلموا بأنكِ وضعتِ عينكِ على وظيفتي. |
Yani sol gözün baskın. | Open Subtitles | هذا يعني ان عينكِ اليسرى هي المهيمنة على النظر |
Yani sol gözün baskın. | Open Subtitles | هذا يعني ان عينكِ اليسرى هي المهيمنة على النظر |
Yalan söyleyince sağ gözün seğiriyor. | Open Subtitles | عندما تكذبين، عينكِ اليمنى ترتعش. |
- Sol gözüne ise hiç çekmemişsin. | Open Subtitles | ولا يوجد أيّ مسكرة أسفل عينكِ اليسرى |
- Oku gözüne doğru çek. | Open Subtitles | إسحبي السهم قرب عينكِ |
Dur gözüne bakayım. | Open Subtitles | دعيني أرى عينكِ. |
Her ne kadar iyi olacağını düşünüyorsan bile gece gözlerini kapadığında, içini kemirecek. | Open Subtitles | لا يهم مدي إعتقادك بإنكِ على حق عندما تغلقين عينكِ ليلاً سيقوم ذلك بمطاردتكِ |
Başka bir uydurma kehanet daha ver de gözlerini kaybetmekle kalmayıp dilini de kaybet. | Open Subtitles | اعطيني نبوئة اخري خاطئة و ستفقدين عينكِ و لسانِك |
Çünkü gözlerini kapattığında yine o kulede uyanmaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | لأن حينما تغمضين عينكِ كلّ مرّة... تخشين أن تستيقظي بذلك البرج مجدداً. |
Daha kuğular gözünü gagalamadılar da ondan. | Open Subtitles | هذا فقط بسبب انكي لم تحصلي على منقار بجعة في محجر عينكِ حتى الان |
Son 45 dakikadır gözünü bile kırpmadığından eminim ve çocukların da umurundaymış gibi görünmüyorsun hiç ve dün gece o arabayı duymanın imkanı da yok. | Open Subtitles | و انا واثقٌ من إنّكِ لمْ تطرف عينكِ خلال الـ45 دقيقة الماضية و يبدو إنّكِ لا تهتمين بشأن أطفالكِ و من المستحيل أنْ تكوني قدْ سمعتِ تلكَ العربة الليلة الماضية |
Bir şeyler yapmaya kalkarsan bunu gözünden içeri sokup beynini oyarım. | Open Subtitles | ان حاولت القيام بـ أي شيء سأغرز هذا في عينكِ إلى داخل دماغك |
Tanrım gözlerine de bir bakın hele. | Open Subtitles | تبدوا وكأنها ارتادت حفلة صاخبة الليلة الماضية رباه, انظري الى عينكِ يافتاة |
Bakmayı hiç istemediğin yere. Gözünün ucuyla arkana bak. | Open Subtitles | حيث لاتودين النظر أبداً زاوية عينكِ , أنظري خلفكِ |
Ama ona göz kulak ol. Bir süre etrafta olabilir. | Open Subtitles | ابقي عينكِ عليه قد يتواجد حولكِ لفترة |