Senin her zaman yanımda olabilecek biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، عَرفتُ بأنّك كُنْتَ نوع رجلِ الذي أردتُ في زاويتِي. |
Yalnız olduğunu biliyordum çünkü onu otelden ayrılırken görmüştüm. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك كُنْتَ لوحده لأن رَأيتُه تَرْك الفندقِ. |
Hasta olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك كُنْتَ مريض. أَنا آسفُ. |
Richard, senin iki numara olduğunu biliyordum. Ama senin "iki numara" olduğu bilmiyordum. | Open Subtitles | ريتشارد، عَرفتُ بأنّك كُنْتَ رقم إثنان لَكنِّي مَا أدركتُ بأنّك كُنْتَ... |
Orada olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك كُنْتَ هناك. |