Sadece bir kere yapılmalı... ve seni affedebilecek kişiye yapman lazım. | Open Subtitles | يجبُ أن يَحصلَ مَرةً واحدَة و فقَط للشَخص الذي بمَقدورِهِ أن يَعفوَ عَنك |
Minik bir kuş, bana seninle ilgili bir sır verdi ve ben de doğru mu diye seni görmeye geldim. | Open Subtitles | تَعلَم، أخبَرَتني العُصفورَة الصَغيرَة سِراً عَنك و قَد جِئتُ لأرى إن كانَ صَحيحاً أم لا |
Bak, işi ben batırdım, seni koruyacağım. | Open Subtitles | انظُر، أنا مَن فشلَ في هذا، لذلك سأتستَّر عَنك |
Onunla tanışmak istediğini söylemiştin, ve ben de ona senden çok söz ettim. | Open Subtitles | قُلتَ أنكَ تودُ لِقائَها و لقد أخبرتُها الكثير عَنك |
Bazı telefonlar alıyorum... tehdit telefonları, senden uzak durmamı söyleyen telefonlar. | Open Subtitles | إني أتلقى تلكَ المُكالمات... مُكالمات تَهديد تُطالبُني بالابتعادِ عَنك |
Eğer istersen senin için ben ilgilenirim. | Open Subtitles | تَعلَم، لو رَغِبتْ، سأتَكَفَّلُ أنا بالأمر عَنك |
Sokaklarda beraber çalıştığımız zamanlara dair senin en çok neyini hatırlıyorum biliyor musun? | Open Subtitles | أتَعرِفُ ما أذكُرُهُ أكثَرَ شيء عَنك عِندَما كُنا نَعمَل في الشوارِع مَعاً؟ |
Bilinci gidip geliyor, ama uyandığı zamanlarda seni soruyor. | Open Subtitles | يدخُل و يصحو منَ الإغماء لكن عندما يكون صاحياً، يسأَل عَنك |
"Benim açımdan ben, seni bağışlıyorum evet ve Tanrı'nın da seni bağışlamasını diliyorum ve dua ediyorum. | Open Subtitles | مِن نَاحيتِي أعفِو عَنك بهاَ كلهَا نعم ,وأتمَنى أصَلِي وأدعِو الله |
Beecher... seni korurken Schillinger ve Robson'ı bıçakladığımda, birçok Müslüman kardeşimi tehlikeye attım. | Open Subtitles | (بيتشَر) عندما طعنتُ (شيلينجَر) و (روبسون) دفاعاً عَنك عرَّضتُ الكثير منَ الأخوَة المُسلمين للخطَر |
Bu yüzden seni arıyordum. | Open Subtitles | لهذا كُنتُ أبحثُ عَنك |
Woodrow seni arıyor. | Open Subtitles | أقول لك يا رجُل، تعلَم أنَ (ودرو) يبحَث عَنك |
Sana neden yardım etmek istediğimi bilmiyorum, ama senden vazgeçmeyeceğim Omar. Anladın mı? | Open Subtitles | لا أدري لماذا أظنُ أني يمكنني مساعدتُك، لكني لَن أتخلّى عَنك يا (عمر) |
Hadi birazda senden bahsedelim. | Open Subtitles | لماذا لا نَتَكَلَّمَ عَنك لِلَحظَة؟ |
Niye senden uzak duramıyorum ben? | Open Subtitles | لماذا لا يمكنني البقاء بعيدا عَنك ؟ |
Bilirsin, senden ayrı. | Open Subtitles | تعلَم، مُنفصلةَ عَنك |
- senden uzak kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | -لا أُريدُ الابتعادَ عَنك |
Zelman'a, eğer bana ihtiyaç duyarsa senin yerine tanıklık yapabileceğimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأُخبرُ زيلمان بذلكَ إن احتاجَني سأَشهدُ عِوَضاً عَنك |
Eğer bir an önce karar vermezsen, senin adına kara vermem gerekecek. | Open Subtitles | إن لَم تُقَرِّر قَريباً، سأضطَّرُ أن أُقَرِّرَ عَنك |
Tek söylediğim, bırak senin için ağlasınlar. | Open Subtitles | كُلُ ما أقولُهُ هوَ دَعهُم يَبكونَ عَنك |